Panelde Gazeteci Yazar Emrullah Erdinç, Ekonomist Selçuk Geçer ve Kanal D Haber Muhabiri İbrahim Konar, ana akım medya ve dijital medyada turizmin yeri, medya ve turizm ilişkisi konuları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
MEDYADA YARATILAN YANLIŞ ALGI YERLİ TURİSTİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Ana akım medyada büyük ölçüde kötü haberlerin yer alıyor olmasını eleştiren Emrullah Erdinç, hem medyanın hem de toplumun pozitif haberlere ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Turizm haberleri yapılırken olumsuz deneyimlerin haberlerde sıkça yer almasının sektörü olumsuz etkilediğine de dikkat çeken Erdinç, medya ve turizm arasında bir kopukluk olduğunu ifade etti. Erdinç, "Olumsuz örneklerle yaratılan yanlış algılar, yerli turistin yurt dışında tatile yönelmesine neden olabiliyor. Bir kaos ya da olumsuz bir şey olduğunda, kaotik ortam ya da kötü bir deneyim haberlerde verildiği zaman izleyicinin daha çok ilgisini çektiği düşünülüyor. Dolayısıyla turizmde de olumsuz haberler yapılıyor. Medya ile turizmcileri bir araya getirip turizmle ilgili daha olumlu bir şeyler çıkarmalıyız." dedi.
Selçuk Geçer ise son dönemde sosyal medyanın ana akım medyadan açık ara önde ve etkili olduğunu belirterek dijital medyanın gelecekte daha önemli ve yaygın hale geleceğinin altını çizdi. Geçer, “İddia ediyorum bundan 3-4 yıl sonra biz televizyonların da sosyal medyaya evrildiğini göreceğiz. Şu anda evriliyorlar. Hepsinin şu anda YouTube kanalı bulunuyor. Yakın zamanda dünyanın en büyük TV kanalı Youtube'un kendisi olacak.” şeklinde konuştu.
Kanal D muhabiri İbrahim Konar, panelde yaptığı konuşmada medyanın turizmcilerle ilişkisine dair değerlendirmelerde bulundu. Turizm sektöründe bir kişinin yaptığı hatanın tüm turizm paydaşlarına yansıdığını belirten Konar, "Turizm sadece para kazanma alanı değil. Sadece tatil yapmak demek de değil. Turizm demek aynı zamanda umut demek. Turizme topyekün sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Konar, turizmle ilgili konuların haberlerde daha az yer alıyor olmasına ilişkin "Haber sadece karakola, adliyeye yansıyan bir olay olmamalı. Turizm veya bölge haberleri en sonda gündeme geliyor. Bölgelerin, kültürümüzün ve değerlerimizin tanıtımı açısından turizm haberleri çok büyük önem taşıyor. Ancak ana akım medyada turizm haberlerine yeteri kadar özen gösterilmiyor. Medya turizme çok ayıp ediyor" değerlendirmesini yaptı.
Meslek örgütlenmelerinin ve birlik olmanın önemi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Geçer, "Birilerinin tuzağına düşerseniz, sizin dışınızda birtakım yasaların çıkmasına izin verirseniz sarı öküzü vermiş olacaksınız." dedi.
Panel moderatörü Mesut Kanat konuyla ilgili düşüncelerini paylaşırken "Bütün çabamız 1972 yılında kurulmuş, Türkiye'nin en önemli turizm örgütü olan TÜRSAB'ın bölünmesine karşı dimdik durmak, bir arada olmak. Son bir ayda bunu çok yakından gördük. İstanbul'da yaklaşık 2 bin kişi, Ankara'da bin kişinin katıldığı buluşmalarda çok güçlü bir şekilde 'TÜRSAB Bölünemez' diye haykırdık. Birliğimizi gösterdik. Bölünmesinin ne kamuya ne bizlere faydası olmadığını defalarca anlattık." diye konuştu.
Söz alan Emrullah Erdinç ise "Her zaman böl, parçala, yönet diye bir terim vardır. Ben de TÜRSAB'ın bölünmemesi taraftarıyım. Bu durum daha önce Barolar Birliği'nde yapıldı. Çoklu Baro Sistemi getirildi. Ancak bu ülkemize hiçbir faydası olmayacak bir modeldi. Bir etkinliği de olmadı. Birliğin adalet anlamında bölünmemesi gerekiyordu. Turizm anlamına baktığımız zaman da TÜRSAB'ın bölünmesi demek, artık sektörün sesinin hiç duyulmaması demektir. Bu nedenle TÜRSAB'ın bağımsız bir şekilde devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
SERDAR KUZULOĞLU: TURİZM SEKTÖRÜ DİJİTAL DÜNYAYA UZAK KALIYOR
Kongrenin son paneli ise “Yeni İnsan Yeni Turizm” başlıklı panel oldu. Panelde söz alan Teknoloji Yazarı ve Trend Avcısı M. Serdar Kuzuloğlu, dijital gelişmelerin dünyadaki farklı alanlara etkilerinden örnekler vererek yeni trendleri anlattı.
Turizm sektörünün dijital platformları kullanan bir sektör olduğuna işaret ederek, “Dijital gelişmelerden bu kadar beslenen turizm sektörünün bazen dijital dünyaya ne kadar uzak kaldığını görüp şaşırıyorum. Kopyalanır korkusuyla web sayfası açmayan işletmelere rastlayabiliyoruz” dedi.
Dijital platformların turizmcilerin bıraktığı boşlukları doldurmaya başladığına dikkat çeken Kuzuloğlu, kimliksiz turizm destinasyonlarının yeni teknolojilerle daha iyi tanıtılabileceğini ifade etti. Yapay zekanın turizme yansımalarına da değinen Kuzuloğlu, “Sizler bu alanlarda varlığınızı göstermediğiniz sürece hiç ummadığınız rakipler sektörü değiştirip dönüştürecek.” diye konuştu.
YORUMLAR