Nermin hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
Merhaba öncelikle beni HABERTURİZM okurları ile buluşturduğunuz için teşekkür ederim. Muğla doğumluyum. İki çocuk annesiyim. Mezun olduktan sonra eğitim hayatına atıldım.
Eğitim dünyasında bir öğretmenin kendisini iletişim, liderlik, koçluk, üretkenlik vb. alanlarında geliştirmesi gerektiğine inandığım için farklı eğitimlere katıldım. Çünkü eğitim bir süreç ve bu süreçte gelişen teknoloji ile insanın da kendisini yenilemesi gerektiğine inanıyorum. Hele ki çalıştığınız sektör eğitim ve muhatabınız çocuklar ise.
Bu sebeplerle öğretmenliğin yanı sıra yan alanlarda da kendimi geliştirmek adına farklı eğitimler içinde yer aldım ve sosyal sorumluluk projelerinde görev aldım.
Yıldız Teknik Üniversitesi “Liderlik ve Etkin Yöneticilik”, sonra Hacettepe Üniversitesi “Eğitim ve Öğrenci Koçluğu eğitimini aldım. Bu alandaki eğitimlerim bana mesleğim açısından çok şey kazandırdı.
Yeditepe Üniversitesi “Eğitim Yönetimi ve Denetimi” alanında yaptığım yüksek lisanstan sonra Altınbaş Üniversitesi “İşletme” yüksek lisansına kayıt oldum. Şuan hala eğitimim devam ediyor.
Mesleğimi yaparken bir taraftan öğrencilerimle projeler ürettik. Bu projelerimiz ile sadece kendi sınıfımdaki öğrencilerimde değil, devlet okulundaki öğrencilerle de kardeş okul projesi kapsamında akran öğrenmesi sağlayıp, her iki okul öğrencisi içinde farkındalık yarattık. Sonuçta güzel paylaşımlar ve kazanımlar elde ettik.
Bunlardan birisi “Akıl Oyunları” ile ilgili devlet okulunda kurduğumuz bir sınıf ve öğrencilerin birbirlerine akıl oyunlarını öğretmesini hedeflediğimiz bir projeydi. Proje çok da başarılı oldu.
Bu tarz bir projeyi yapabilirsem eğer kendi memleketimde uygulayabilmeyi çok istiyorum.
Ben Muğla’da küçük bir köyde birleştirilmiş bir sınıfta okudum. Bu tarz desteğe ihtiyaç duyan bir okulda akıl oyunları sınıfı kurmak ve gönüllü olarak ta eğitim vermek hedeflerimin içinde.
Şuan “Akıl Oyunları” ile ilgili olarak birkaç spor kulübü ile de sosyal sorumluluk projesi kapsamında görüşüyorum. Amacım gerek bireysel gerek takım olmayı gerektiren, başarısızlığı hazmedebilme, sevincini yönetebilme, sabırlı olabilme, bireyselliği yaşarken grup olarak davranabilme gerektiğini öğretebilmek adına, özellikle sporcuların bu oyunların eğitimini alması gerektiğine inanıyorum. Bu oyunlar sayesinde sporcuların takım başarılarına hem de akademik başarılarına büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Çocukların en sevdiği şey, en iyi öğrendikleri araç oyun iken “Akıl Oyunları” ile çok fazla kazanımı elde edeceklerini düşünüyorum.
Bu alanda da sporcularımızla birlikte güzel çalışmalara imza atacağımıza da inanıyorum.
Kariyer hayatınızdaki başarıyı neye bağlıyorsunuz ?
Başarı kişiye göre değişen bir durum diye düşünüyorum. Benim için başarı birleştirilmiş bir sınıfta okuyup, soba başında öğretmeninden hikâye dinlerken o küçücük yaşta bile olsanız okuyacağım ve kendime farklı bir hayat kuracağım deyip, zorluklarla mücadele edip, iki sınıflık bir okuldan çıkıp, en zor şartlar içinde yetişmenize rağmen, en iyi öğretmenliği yapabilmeniz için çabalıyor olmaktır.
İyi insan olabilmek, eğitime gönül verebilmek, imkânı olmayan çocuklar içinde bir şeyler yapabilmek en güzel başarı tanımı benim için.
Kariyer hayatımda iki kavram önemli benim için. Mücadele ve değişim.
Mücadeleci ruhunuz ve değişime açık bir bakış açınız yoksa başarılı olamayacağımıza inanıyorum.
Kadınların çalışma hayatında yeterince yer aldığını düşünüyor musunuz ?
İster eğitimci, ister anne, ister eş ne olursak olalım kendi saygınlığımız için üreten, çalışan kişiler olmalıyız.
Kendi pişirdiğiniz ekmeğin kokusunu her zaman daha derinden hissedersiniz. Birde bir kadını en güçlü yapan şey kendi ayakları üzerinde durmasıdır. Kadınlar çalışmalı ve üretmelidir. Bunun için de bizim çocuklarımızın özellikle de kız çocuklarımızın okuması, araştırması, sorgulaması gerektiğine inanıyorum.
Eğitim & Oyun & Akıl Oyunları & Sosyal Sorumluluk konusunda başarılı çalışmalarınız var. Sizi bu sektöre iten sebepler neler oldu?
Eğitim dünyasında çocukla olmak, öyle bir dünya ki bir girdiniz mi çıkamıyorsunuz. Karşılık beklemeden sevmek gibi bir duygu bu. İşimi seviyorum. Ancak bir öğretmen olarak sadece kendi sınıfımdaki çocuklara bir şeyler verebilmenin dışında, başka çocuklarında imkânları ne olursa olsun güzel başarılara imza atabileceğini görmelerini istiyorum. Ufkunu açtığınız çocukların nereye kadar gidebileceğini hiçbir zaman kestiremezsiniz. Yapamazların yapabiliri olmak aslında beni bu sektöre iten sebeplerden. Toplumdaki her çocuk bizim çocuğumuz. Biz yetişkinler “Ben ne yapabilirim?” dememeli ihtiyacı olan her çocuğun elinden tutmalıyız.
Her oyun bir çocuk, her çocuk bir dünyadır. Oyun oynayamayan çocukları tutup, oyuna dâhil etmek bizim elimizde. Bu çocuklar bizim çocuklarımız ve bu dünya bizim. Ama oyun oynayarak büyüyebilme fırsatı bulamayan çocukların da dünyası olsun.
Almış olduğunuz eğitimlerin yaşamınıza etkilerini nasıl değerlendirirsiniz ?
Okumanın faydasını her alanda gördüm diyebilirim. Bilinçli bir anne olmam, kendi çocuklarımın geleceğini iyi planlayabilmeyi sağladığı gibi, okuduğunuzda ürettiğinizde dünyaya başka gözlerle daha geniş çerçeveden bakabiliyorsunuz. Buda size ayrı bir vizyon kazandırıyor.
Sizin gibi başarılı bir kariyer hayatı hedefleyen kadınlarımıza neler önerirsiniz ?
Kadın olmak zordur ama mücadelenizin sonunu görmek en keyif verici şeydir. Tüm zorluklara rağmen, yılmamak, doğrularından ve hedefinden şaşmamak gerekiyor. Özellikle kız çocuklarınız var ise onlara bu mücadele ruhunu aşılayacak olan siz anneleri, ayakta dimdik duran anneleri olduğunuzu da unutmamak gerekiyor.
Ancak güçlü ve başarılı anneler güçlü ve sağlam çocuk yetiştirir. O zaman işe kendimizden başlamalıyız.
Akıl Oyunları projesi göz dolduruyor
Eğitim sektörünün başarılı isimleri arasında gösterilen değerli Eğitimci Nermin Kurt ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
14 Ocak 2019 - 12:44
YORUMLAR