DOUBLETREE BY HILTON İSTANBUL PİYALEPAŞA'NIN DENEYİMLİ YİYECEK & İÇECEK MÜDÜRÜ ONUR TAVLAN İLE KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Başarılı kariyeri ve gastronomi alanındaki çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren DoubleTree By Hilton İstanbul Piyalepaşa'nın deneyimli Yiyecek & İçecek Müdürü Onur Tavlan ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.İşte Onur Tavlan'ın keyifli anlatımı ile kariyeri, öngörüleri, yiyecek içecek departmanının önemi ve mesleğe yeni başlayacak gençlere tavsiyeleri...
Onur Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
Ankara Yenimahalleli bir baba ve İstanbul Kuzguncuklu bir annenin tek evladıyım. Neden semtlerini belirttim? 2 büyük şehrinde yegane mahalle kültürünü koruyan sıcacık semtleridir buralar.Ben Ankara’da doğdum, ilkokulu Dr Reşit Galip’te, ortaokulu Pembe köşkün hemen yanındaki (gülerek) Çankaya ortaokulunda okudum.Lise yıllarım İzmir Karşıyaka’da geçti, Karşıyaka Lisesi mezunuyum.Karşıyaka Spor kulübünde basketbol oynadım. Aslen Karşıyakalı olmasamda kendimi hep Karşıyakalı olarak tanıtır ve tanımlarım, öyle hissediyorum.
Trakya Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Mezunuyum. Yaklaşık 20 yıldır Turizm sektöründe çalışıyorum. 15 yıldır da yöneticilik yapıyorum. Ağırlıklı olarak İstanbul’da şehir otelciliği yaptım. Bir dönem yurtdışı bir dönemde Bodrum’da çalıştım. Otelciliğin yanı sıra “fine dining” restoran genel müdürlüğü, gece kulübü genel müdürlüğü gibi pozisyonlarda lüks ve başarılı markalarda da görev aldım.
Otel açılışı belki en çok tecrübe ettiğim şey. Tam 7 kez.. Yine ilk günkü ruh ve iştahla öğrenmeye ve bildiklerimi genç meslektaşlarımla paylaşmaya devam ediyorum.
İş dışındaki özel hayatımdan da kısaca bahsetmek gerekirse, evliyim ve 3 yaşına basmakta olan bir oğlum var. Sinema ve müzik tutkunuyum, iyi bir rock arşivine sahibim. Gençlik yıllarımda çocukluk arkadaşlarımla kurduğumuz rock grubumuzda elektro gitar çalardım.. Issız, bakir, doğayla iç içe, turistik olmayan yerlere seyahat etmekten hoşlanan, mesleği aynı zamanda hobisi olan bir adamım. Medyatik Chef ve klişe mutfakları takip etmekten doymaya başlamış biri olarak farklı milletlerin ev yemeklerine, sokak yemeklerine ve pişirme tekniklerine özel bir merakım var.
Yiyecek & İçecek departmanı sizin için ne ifade ediyor ?
Yiyecek içecek departmanı benim için en basit haliyle; mutlu olmayı ve mutlu etmeyi ifade ediyor. Ben 9 yaşımdan 19 yaşıma kadar, resim yaptım, karikatür çizdim, heykelle uğraştım, kendimce müzikle uğraştım.. Dolayısıyla içinde yaratıcılık, çarpıcılık, eleştiriye açıklık, estetik kaygılar ve meydan okuma olan inovatif bir şeyin içinde olmaktan keyif alıyorum. Yiyecek İçecek olmasa büyük ihtimalle Turizmin içinde olmazdım. Tüm duyulara hitap eden aşırı FİNANSAL bir iş .. (gülerek) Finans tarafınıda garip bir şekilde seviyorum, analiz yapmayı, bolca veri elde etmeyi, öngörüde bulunmayı ve en önemlisi bütçeyi tutturmayı (gülerek)…
Uzun yıllar otelcilik sektöründe olan biri olarak size göre yiyecek içecek departmanına gereken önem veriliyor mu ?
“Gereken önem veriliyor” kesinlikle diyemem, dersem mesleğime ihanet etmiş olurum. Özelikle otellerin %95’i sadece maliyet esaslı ilerliyor. Chefler ve Yiyecek İçecek Müdürleri yeterince anlaşılmıyor. Odalardan sonraki en büyük gelir departmanı Yiyecek İçecek.. Son 10-11 yılda insan seçme, analiz etme konularında çok ciddi sıkıntı var. Bu çok uzun acılı bir konu, yüzlerce detaylı örneklerle sabahlara kadar konuşabilirim. Velhasıl burada keselim (gülerek)
Otelcilikte başarılı bir kariyer için yapılması gerekenler neler ?
Önce klişeleri sıralayım: (gülerek) İyi bir eğitim, yabancı diller ve doğru yerde kendine en uygun departmanda stajla kariyere giriş. Daha sonra öğrenme iştahını kaybetmeden mesleki edinimler kazanmak, doğru insanlarla çalışmak, doğru zamanda ayrılmak, doğru zamanda fırsatları değerlendirmek ve asla ama asla öğrenmekten, araştırmaktan vazgeçmemek, egolarını dizginleyerek sabırla devam etmek, sıklıkla kendini eleştirebilmek, eksikliklerini görebilmek. Çıtayı belirleyebilmek, geliştirebilmek ve hedef sahibi olmak.
Mesleğe yeni başlayacak gençlere önerileriniz neler ?
Gençlere tavsiye verecek kadar yaşlandım mı ben? (gülerek) Öncelikle başarı ve mutluluk tanımınızı kendinize samimi bir şekilde yapın. Benim Basitçe en yalın söyleyebileyeceğim şey; Hedefleri olsun. Hedefi ve azmi olduktan sonra ne yapması veya yapmaması gerektiğini zaten bulacaktır zaman içinde… Kendinize yatırım yapmaktan çekinmeyin, siz ne kadar donanımlı olursanız hayat o kadar kolay bazende (gülerek) sıkıcı akacak…
Kariyer veya başarı adı her ne ise bunu mutlu olmak için veya bundan mutlu oluyorsanız yapın derim naçizane.. (Yaşlanmış üslupla da tavsiye verdiğime göre herkese sağlık ve mutluluk dilerim.)