MEHMET FERMAN DOĞAN TURİZMİN YENİ TRENDİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMİ ANLATTI.
Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen otel markalarına sunduğu turizm yatırım ve işletme danışmanlığı hizmetleri ile adından sıkça söz ettiren Hotel By MFD Consulting danışmanlık şirketinin sahibi turizm danışmanı Mehmet Ferman Doğan turizmin yeni trendi sürdürülebilir turizmi anlattı.
İşte Mehmet Ferman Doğan'ın yaptığı açıklamalar.
Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi verilerine göre; turizmin 2019 yılında küresel GSYH’nın % 12,1'ini (yaklaşık 9,5 trilyon dolar) oluşturduğu ve yaklaşık 360 milyon kişiye istihdam yarattığı tahmin edilmektedir.Bu rakamları temel alacak olursak, turizm sektörünün küresel ölçekte yatırımların ve iktisadi gelişimin itici güçlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.Önümüzdeki on yıllık süreç sonunda bu rakamın 15 trilyon dolar seviyesine yükselerek küresel GSYH’nın %15’una ulaşacağı ve toplamda 450 milyon kişiye istihdam yaratacağı öngörülmektedir.
Turizm sektörü potansiyeli ile hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmasına büyük katkı yaparken, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın dayandığı ekonomik,sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkelerini merkezinde barındırmaktadır.
Sürdürülebilirlik anlayışının turizm sektörü tarafından benimsenmemesi halinde ise hızlı nüfus artışı ve tükenen doğal kaynaklar neticesinde orta ve uzun vadede bu gelişmelerden en çok etkilenebilecek sektörlerinden biri de yine turizmdir. Bu noktada Ülkemiz turizmi için hayati önemde olan sürdürülebilirlik anlayışının devlet tarafından stratejik bir yaklaşım olarak benimsenmesi ve bu doğrultuda desteklenmesi gerektiğine inanmaktayız.
Sürdürülebilir turizmin temel niteliklerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Sürdürülebilir turizm düşük ziyaretçi etkisi ve bilinçli turizmi hedefler.
Ziyaretçi etkisi, turistlerin tatillerini geçirmek için gittikleri bölgede bıraktıkları ekonomik, çevresel ve kültürel etkilerin tümüdür.Sürdürülebilir turizm uygulamaları bölgenin doğal yapısını olduğu gibi koruyup, doğal yapıyı bozmadan geliştirme amacı güder. Bu sayede ziyaretçi etkisi en düşük düzeyde tutulur ve bölgenin doğal güzelliklerinin gelecek nesiller tarafından da ziyaret edilebilmesi amaçlanır.
Sürdürülebilir turizm yerel kültürlere ve biyoçeşitliliğe karşı duyarlıdır.
Sürdürülebilir turizm anlayışı bölge ekosistemi ve kültürünü olduğu gibi korumayı amaçlar ve yerli halkın bölgenin kültürel ve ekolojik özelliklerini sürdürülebilir hale getirebilmesini destekler.
Sürdürülebilir turizm bölge halkı için sürdürülebilir kazancı hedefler.
Doğal,tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ünlü bir bölgeye devasa turizm işletmeleri açmak kısa vadede kazandırıyor görünebilir.Fakat uzun vadeli düşünülmezse zaman içerisinde görülecek bir ekosistem kalmayacaktır. Doğal yapıyı korumak, yerel kültüre sahip çıkmak zor ve masraflı bir iş olabilir.Fakat, sürdürülebilir turizm bir “kazan-kazan” yaklaşımıdır.Sürdürülebilir turizm anlayışında tüm taraflar kazanır.
Sürdürülebilir turizm bölge halkının fikirlerini önemser
Daha öncede söylediğimiz gibi sürdürülebilir turizm bölgesel kültürü korumayı amaçlar. Bu nedenle bölge halkının yaşayışına, geleneklerine, ifade biçimlerine saygı göstermek zorundadır. Bunun da en kolay yolu sürdürülebilir turizm ile ilgili karar aşamalarına halkın dahil edilmesidir.
Sürdürülebilir turizm turisti ve bölge halkını eğitir, geliştirir.
Bir bölgeye sürdürülebilir turizm anlayışının yerleşmesi demek, hem turistin hem de halkın yörenin doğal dengeleri, yaşayan canlı türleri, yerleşik bitki türleri, kültürel özellikleri ve bunların nesiller sonra halen gözlemlenebilir ve kullanılabilir durumda olması hakkında bilgilendirilmesi demektir. Bu sayede üst düzey bir çevre bilinci oluşturulur ve turistin bölgeye gelme nedeni olan doğal ve kültürel yapının sürdürülmesi sağlanır.
Endonezya’da bulunan Lamakare köyünde yaşayan insanların zaman içinde av teknelerini turistik gezi teknelerine çevirerek Manta Vatozlarının doğal yaşam alanlarını sürdürülebilir bir turizm alanına çevirmesi bunun en güzel örneğidir.Bugün bu köyde Manta Avcılığı yerine Mantaların efsanevi güzelliklerinin ve danslarının sergilendiği turlar düzenlenmektedir.Endonezya, bir manta vatozuna zarar vermeyi yasa dışı hale getirdi. Köy, tüm balıkçı teknelerini balina izleme teknelerine dönüştürdü.Kısacası; doğayı yok edersek, kültüre ve tarihe sahip çıkmazsak turizm gibi bir hazineyi kaybedeceğiz.
Biz HOTEL BY MFD CONSULTİNG olarak bu konuyu turizm çalışmalarımızda gündemimizin en başına almış durumdayız. Ancak, sürdürülebilirlik yaklaşımı tek bir paydaşın kendi başına altından kalkabileceği bir girişim değildir.Bu anlayışın ülke genelinde hakim kılınabilmesi için özel sektör-kamu işbirliğinin yanı sıra yerel grupların ve sivil toplum kuruluşlarının da sürece aktif olarak dahil edilmeleri gerekmektedir.
Benzer şekilde,toplu bir mutabakat ve ortak vizyon ışığında oluşturulacak güçlü bir sürdürülebilir turizm politikası Türkiye'nin hali hazırda büyümekte olan turizm sektörünün niteliksel gelişimine de büyük katkı sağlayacaktır.