REHBERLER YENİ KANUN TEKLİFİ HAKKINDAKİ ENDİŞELERİNİ DİLE GETİRDİ !

İstanbul Rehberler Odası turist rehberliği meslek kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi hakkındaki endişelerini dile getirdi.İstanbul Rehberler Odası adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Çeliktaş'ın yaptığı basın açıklamasını paylaşıyoruz ...

"Çok sevgili meslektaşlarımız, basın mensubu arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Çağrımıza kulak
verdiğiniz ve bugün burada bizlerle birlikte olduğunuz için, bireysel destek ve çabalarınız ve sizlerin
sesimizi duyuracağınız kişilerin çaba ve destekleri için teşekkür ederiz.
 
Bildiğiniz gibi 9 şubat 2024 Cuma günü 6326 sayılı turist rehberliği meslek kanununda değişiklik
yapılmasına dair kanun teklifi milletvekilleri tarafından imzalanarak meclis komisyonuna sunuldu.

Bugün burada toplanma amacımız, mesleğimizin güvencesi olarak addettiğimiz yasamızla ilgili meclise
sunulmuş olan bu kanun değişikliği teklifi içerisinde yer alan ve bizleri endişelendiren maddelere dair
açıklamalarda bulunmaktır. 
 
Türkiye’de turist rehberliği alanına özgü ilk iki düzenlemenin tarihi 1890 ve 1925 gibi erken tarihlere
dek uzanmaktadır. Daha sonra 1971 yılında ilk yönetmelik yayınlanmış ve 2012 yılında da halen
yürürlükte olan 6326 sayılı turist rehberleri meslek kanunu mecliste kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.
Hali hazırda bu kanun uyarınca turizm bakanlığından ruhsatname sahibi 13375 profesyonel turist
rehberi yerli ve yabancı turistlere ülkemizin her bir köşesinde ve ülke sınırlarımızın dışında toplam 38
yabancı dil ve anadilimiz olan Türkçe dilinde hizmet vermektedir.
 
Güzel ülkemizin her bir bölgesinin coğrafi zenginlikleri, kültürel mirasları, gelenekleri, sosyal yaşamı ve
damak tadına varana kadar pek çok farklı özelliği bir araya gelerek oldukça çeşitli bir mozaiği
oluşturmaktadır ve biz turist rehberleri bu kültür mozaiğini yurt dışından gelen yabancı turistlere en
iyi şekilde tanıtmak veya yurt içinde bir bölgeden diğer bir bölgeye seyahat eden yerli turistlerin hali
hazırda bildiklerinin üzerine katmak suretiyle görevlerimizi layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktayız.

Bunu yapabilmek için sürekli okuyan, sürekli araştıran, kendini geliştirmeye ve yeni bilgiler edinmeye
açık kimseleriz. Hayatımız boyunca edindiğimiz bütün entelektüel birikimi birlikte gezdiğimiz,
rehberlik ettiğimiz yerli ve yabancı turistlere kendi dillerinde aktarmaktan da asla geri durmayan
kimseleriz. 
 
Sevgili meslektaşlarım, 9 şubat 2024 tarihinde meclise gönderilen kanun değişikliği teklifini
incelediğimizde, teklifte yer alan bazı maddelerin içerik bakımından mesleğimizin dinamikleri ile
çalışma ve saha koşulları ile, doğası ile örtüşmediğini fark ettik.
 
Bu maddelerden bir tanesi ile biz turist rehberleri tur araçlarından indirilmek ve sadece ören yeri ve
müzelere gerçekleştirilen turlarda çalıştırılmak isteniyor. Ancak az önce de bahsettiğim çalışma
koşulları ve mesleğimizin doğası gereği, bizler turistlere yaptığımız anlatımların önemli bir kısmını
turun başlangıç noktasından, bitiş noktasına kadar eşlik ettiğimiz esnada, yolculuk esnasında aktarıyor
ve müze ve ören yerlerinde, anlatımlarımızı görsel öğeler ile pekiştiriyoruz.

Turist rehberlerinin tur araçlarından indirilmesi, otobüs ve küçük araçlarla gerçekleştirilen seyahatler
sırasında turistlerin bu anlatımlardan mahrum kalması veya bu anlatımların bilgi düzeyi ve eğitimi
bilinmeyen tur sorumluları veya yurt dışından gruplarla birlikte ülkemize seyahat eden yabancı tur
liderlerince yapılması anlamına geliyor. Bu noktada dikkat çekmek istediğimiz bir diğer endişemiz ise
özellikle yabancı turistlerin ülkemiz içerisinde gerçekleştirecekleri seyahatler esnasında tur araçlarında
bu kimselerle yalnız bırakılmasının milli güvenlik sorunu doğuracağı endişesidir. Tur araçları içerisinde
ülkemizi yeterince tanımayan, dile yeterince hakim olmayan bu kimselerce yapılacak anlatımların nasıl
ve ne amaçla hangi propagandalara alet edileceğini kontrol etmenin bir yolu yoktur.
 
Yine aynı kanun teklifinde bulunan bir diğer madde ise biz turist rehberlerinin her 5 yılda yabancı dil
sınavına alınmak suretiyle, daha önce bildiğimizi kanıtladığımız ve ruhsatnamemizde yer alan yabancı
dillerimizi tekrar tekrar kanıtlama zorunluluğu getirilmek istenmesidir. Bu maddenin edinilmiş
haklarımızı elimizden alacak bir madde olduğunun altını çizmek istiyoruz.
 
Yine ilgili kanun değişikliği teklifinde yer alan bir başka maddede Türkçe rehberlik adı altında, mesleğe
kabul şartlarımız arasından yabancı dil bilme şartının kaldırılmak istendiğini ve yabancı dil bilmeden
turist rehberi olabilmenin önünün, hizmet kalitesini arttırmak ve yerli turizm pazarında çalışacak,
sadece Türk gruplara hizmet verecek rehber ihtiyacının karşılanması gerekçesiyle açılmak istendiğini
görüyoruz. Buradan tekrar etmek istiyorum, biz, 13375 turist rehberi, aynı zamanda Türkçe bilen, Türk
turistlere en iyi şekilde hizmet vermekten gurur duyan rehberleriz.
 
Getirilmek istenen değişiklikler arasında bir diğer önemli madde ise, arkeoloji ve sanat tarihi
mezunları ile ülkemizde yaşayan, uzak doğu dillerini konuşan kimselere turist rehberi olma hakkı
sağlanması üzerine.
 
Halen yürürlükte olan 6326 sayılı turist rehberliği meslek kanunu uyarınca, her bir Türk vatandaşı,
üniversitelerin lisans ve ön lisans düzeyinde turist rehberliği programlarından mezun olarak, veya
herhangi bir lisans programından mezun olduktan sonra tezli-tezsiz yüksek lisanslarını turist rehberliği
alanında tamamlayarak, özel ve devlet üniversitelerinin uzaktan eğitimli turist rehberliği
programlarına katılarak mezun olduktan sonra, yabancı dil sınavından başarılı olarak ve çalışmak
istediği bölge için açılan eğitim gezilerini tamamlayarak rehber olmaya hak kazanmaktadır.
Ülkemizde turist rehberliği eğitimi 40 ön lisans ve 46 lisans olmak üzere 86 programa ve 4366
kontenjana sahiptir.
 
Arkeoloji ve sanat tarihi, turist rehberliği mesleğinin belirli bir bölümüyle alakalı olan iki ayrı ana bilim
dalıdır ancak farklı bir disiplin ve anabilim dalı olan turist rehberliği programlarının müfredatları
incelendiğinde, 12-13 ayrı bilim dalına ait eğitimleri içeren programlar olduğu görülmektedir.

Ayrıca, içerik bakımından birbirlerinden farklı disiplinler olan bu ana bilim dallarının eş görülmesi,
akademi camiasında da, üniversitelerde eğitim veren kıymetli profesörler ve akademisyenler arasında
da endişeye sebebiyet vermiş ve kendileri de yayınladıkları bir bildiri ile bu endişelerini dile
getirmişlerdir. 
 
Sonuç itibari ile, ilgili meslek kuruluşları ve akademik kuruluşların görüşleri alınmadan hazırlanmış ve
mesleğimizi ileriye taşımak amacıyla hazırlandığı söylenen ancak mesleğimize, ülke turizmine ve
akademik kuruluşlarımızın varlığına zarar vereceği konusunda ciddi endişelere mahal vermiş olan yasa
değişikliği teklifi hakkında değerlendirmelerimizi sizlerin, kamuoyunun ve mecliste bugün itibari ile
ilgili yasa taslağını inceleyecek olan değerli milletvekillerinin ilgisine sunmuş bulunmaktayız. Çok
değerli katılımınız ve destekleriniz için bir kez daha İstanbul rehberler odası ve tüm meslektaşlarımız adına teşekkürlerimizi iletiyoruz."