Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Dünyanın ilk romanı Genji’nin Hikayesi sizleri bekliyor

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Genji’nin Hikayesi” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Murasaki Shikibu’nin kaleme aldığı, Oğuz Baykara’nın dilimize titizlikle çevirdiği bu kitap, ilk kez Türkçe olarak kitapseverlerle buluşuyor.

Dünyanın ilk romanı Genji’nin Hikayesi sizleri bekliyor

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Genji’nin Hikayesi” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Murasaki Shikibu’nin kaleme aldığı, Oğuz Baykara’nın dilimize titizlikle çevirdiği bu kitap, ilk kez Türkçe olarak kitapseverlerle buluşuyor.

Dünyanın ilk romanı Genji’nin Hikayesi sizleri bekliyor
28 Ocak 2025 - 10:38

 “Dünyanın İlk Romanı” olarak kabul edilen bu eser, üç kuşak boyu süren, toplam 54 bölümden oluşan, 450 aktörün sahneye çıktığı ve dünya edebiyatının kurgu alanında öncü kabul ettiği bir çalışma. Düzyazı ile şiiri ustaca harmanlayan, dünya edebiyat tarihinin en büyük hazinelerinden biri olan iki ciltten oluşan “Genji’nin Hikâyesi”nin büyülü dünyasında keyifli bir yolculuğa adım atmaya ne dersiniz?  

VBKY’nin edebiyat kitaplığı, Murasaki Shikibu’nun yazdığı, “Genji’nin Hikayesi” kitabıyla genişlemeye devam ediyor. 11. yüzyılın başlarında soylu Murasaki Shikibu’nin kaleme aldığı dünyanın ilk romanı olma özelliğini taşıyan “Genji’nin Hikayesi”, dünya edebiyatının kurgu alanında öncü kabul ettiği bir başyapıt. Toplam 54 bölümden oluşan “Genji’nin Hikâyesi”, olağanüstü yakışıklılığı ve yetenekleriyle tanınan aristokrat “Işık Saçan Prens” Hikaru Genji’nin yaşamını ve 41. bölümden sonra da onun soyundan gelen bazı karakterlerin hikâyelerini anlatıyor. Roman hem Genji’nin karmaşık romantik ilişkilerini, siyasi çabalarını ve kişisel mücadelesini takip ederken hem de okurlara Heian dönemi Japonya’sındaki imparatorluk sarayının yaşamı hakkında zengin tasvirler sunuyor. “Genji’nin Hikâyesi”nin en dikkat çekici yönlerinden biri de düzyazı ile şiirin ustaca harmanlanmış olması. Roman, sadece karakterlerin duygularını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda duygu, düşünce ve güzelliğin derinliğini yakalayan 800’den fazla geleneksel waka şiiri içeriyor. Bu şiirler, elden ele dolaşıp karakterler arasında derin bir iletişim kurarak düzyazının tek başına veremeyeceği duyguları açığa çıkarıyor. Oğuz Baykara da her dizesi genellikle 14 heceden oluşan ölçülü ve uyaklı beyitler hâlindeki şiir çevirileriyle Murasaki Shikibu’nun 1000 yıl önce Genji Monogatari’de yaratmış olduğu şiir şölenini onun ölümünden 1000 yıl sonra eserin Türkçe çevirisinde dilimize yansıtıyor. Sadece Japonya’nın değil, dünya edebiyat tarihinin en büyük hazinelerinden biri olan ve ilk kez Türkçeye çevrilen, “Dünyanın İlk Romanı” “Genji’nin Hikâyesi” sizi bambaşka bir dünyaya davet ediyor. İki ciltten oluşan ve şık bir sunumla satışa sunulan bu eser hem edebi hem de görsel anlamda kitapseverleri mutlu edecek. 

Kitaptan: 

“Bir süre sonra İmparator’dan getirdiği mektubu verdi. “İmparator Efendimiz geçenlerde bana devamlı kâbuslar gördüğünü söyledi. Rahatsızlığı zaman zaman düzelir gibi olsa da kâbuslarının sonu gelmek bilmiyormuş. Hiç değilse bu kara günümde bana mânen destek verecek birisi olsaydı yanımda, dedi. Böyle deyince de aklına siz geldiniz efendim. Sizi acısına ortak etmek için saraya davet ediyor. Çocuğun böyle karanlık, metruk, gözyaşının dinmediği bir evde kaldığını düşündükçe çok üzülüyor. Sizin çocukla birlikte saraya bir an önce gelmenizi bekliyor. Bana bu dileğini iletirken efendimiz hıçkırıklar içindeydi, zor konuşu yordu inanın. Hiçbir imparator kendi kullarının önünde gözyaşı dökerek aciz görünmek istemez. İnanın onun söylediklerini sonuna kadar dinleyemeden geldim buralara. İşte İmparatorumuzun mektubu” dedi ve elindeki zarfı yaşlı kadına uzattı.

 “Kızım ağlamaktan göremiyorum. Bu latif sözler hanemi aydınlatsın. Mektubu bana sen okuyuverir misin” dedi yaşlı kadın. 

 İmparator’un mektubu aynen şöyleydi: “Zaman kanayan yaramı sarar diye düşündüm ama öyle olmadı. Yaram şimdi daha da derin. Oğlumdan uzak kalmak, onun büyüdüğünü, olgunlaştığını görememek beni kahrediyor. Sizden oğlumu bana getirmenizi rica ediyorum. O, hepimize annesinden yadigâr.” 

İmparator tarafından yapılan bu asil ricanın içtenliğine hiç şüphe olamazdı. Mektuba bir de şiir eklenmişti ama sıra şiiri okumaya geldiğinde çeşme gibi akan gözyaşlarından yaşlı kadın hiçbir şey göremez olmuştu. 

 “Ne zaman Miyagi’den şebnemli rüzgâr esse, Hep aklıma o küçük çalı yoncası gelir.” 

Yazar Hakkında; 

10. yüzyılın son çeyreğinde Kyoto’da doğmuş ünlü bir Japon romancı, şair ve Heian sarayında nedimelik yapmış soylu bir kadındır. Murasaki’nin doğum tarihinin 973-977 yılları arasında, ölüm tarihinin ise 1014-1025 yılları arasında olduğu rivayet edilmektedir. Yazar, Heian döneminde güçlü Fujiwara sülalesinin içindeki bir ailede doğdu. Şair ve devlet adamı olan babası Fujiwara no Tametoki, kariyerinin başındayken “Merasim İşleri Bakanlığı” (Shikibu no Daijō) yaptı. Yazarın gerçek adı bilinmiyorsa da bugün bilinen takma adının ikinci kısmı olan Shikibu ismini, babasının görevde bulunduğu makamdan aldığını biliyoruz. Adının diğer kısmı olan Murasaki’yi ise Genji’in Hikâyesi’ndeki baş kadın kahraman olan Murasaki’nin isminden almıştır. Çince ve Çin klasikleri üzerine iyi bir eğitim alan yazarın, kültür ve edebiyatla genç yaşta ilgilenmesi, gelecekteki yaratıcılığı üzerinde önemli bir rol oynamıştır. Heian döneminin önemli devlet adamlarından Michinaga, Murasaki Shikibu’nun olağanüstü yeteneklerini değerlendirmekte gecikmedi. Onu hemen himayesine aldı ve o sırada imparatoriçe olan kızı Shōshi’ye başnedime olarak atadı. Bu mevki, Murasaki’ye sonradan, Japon edebiyatının temel taşlarından biri haline gelecek Genji’nin Hikâyesi’ni yazması için gerekli maddi, manevi kaynakları ve izleyici kitlesini sağladı. Eserin yazım sürecinin muhtemelen 1001-1010 yılları arasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Romanın bölümler halinde olması, ayrıntılı anlatımı, karakterlerin iç içe geçmiş hikâyeleri, karmaşık saray yaşamı ve insan psikolojisini derinden harmanlayan betimlemeleri eserin tamamlanmasının zahmetli bir süreç olduğunu göstermektedir. Genji’nin Hikâyesi adlı başyapıt sadece Japonya’nın değil dünya edebiyat tarihinin en büyük hazinelerinden biridir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum