Bölgenin turizmde İzmir’e yeni ufuklar açabilecek potansiyele sahip olduğunu belirten  Destinasyon İzmir Başkanı, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği(ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan milli servete sahip çıkılmasını istedi. ‘Ilıca’da belediyeye ait arazinin tamamına uluslararası bir kür merkezi yapılması hususunda yıllar önce mutabık kalındığını, devrin belediye başkanı Faik Tütüncüoğlu’nun mutabakatı bozduğunu, termal alana beton döktüğünü ve Çeşme esnafına haksız rekabet uygulayan ünlü dev marketlere kiraya verdiğini hatırlatan Tercan, bölgede hala boş duran ve kullanılmayan dükkanların olduğunu söyledi.

TERMAL KATLİAMI ONAYLANDI

Bülent Tercan; “Hem termal alan betona boğuldu, hem de yerel  esnafı öldüren dev marketler belediye arazisine dikildi. Başkan Lal Denizli’ den büyük beklentilerimiz vardı. Bu marketleri ve boş dükkanlarI yıkıp arazinin tamamına geçmişte üzerinde mutabık kalınan uluslararası termal kür merkezini yapmasını talep ediyorduk. Ancak termal katliamı onaylandı. Hatta alınan peyzaj kararı ile perçinlenmiştir. Sayın Denizli’ye tekrar sesleniyoruz. Dünyadaki doğru örnekleri kendisine sunabiliriz. Termal kür merkezleri sessiz sakin ortamlara yapılır ve yakınında dükkanlar marketler olmaz.

Lütfen Çeşme için doğru olanı yapın. Yaklaşık 60 dönüm olan belediye arazisindeki yanlış  tüm binaları yıkın. Alanın tamamına yeşillikler içinde sıfır dükkanlı sıfır marketli yabancı turistleri ağırlayabileceğimiz, vizyoner, modern bir termal kür merkezi yapın. Günübirlik işler Çeşme’ye de, İzmir’e de, memlekete de kalıcı hiçbir fayda getirmez. Bu bir parti meselesi değil, vatanseverlik meselesi, kentlilik bilinci, kent ve ülke sevgisi, yurttaşlık görevidir. Çeşme yılın 12 ayında turizm yapılabilecek zenginliklere sahiptir. İlçeyi ayağa kaldıracak, yurt dışında da tanınırlığını artıracak düzenlemeleri hayata geçirin. Milli servete sahip çıkmak, İzmir’de yaşayan her vatandaşın hakkı olan refahı sağlamak adına Çeşme Belediye Başkanı ve Çeşme Belediye Meclisini göreve davet ediyoruz. Turizmde kentimize yeni ufuklar sağlayabilecek bir potansiyelin göz göre göre katledilmesine müsaade etmeyin, uzun yıllar önce yapılan yanlışı düzeltin. Bu kent yöneticilerinin vicdani görevi ve sorumluluğu, kent bilincinin gereğidir. Turizmin gönüllü neferleri olarak İzmir turizmine ivme kazandırmaya çabalıyoruz. Kent yöneticilerinin de bacasız fabrika olan turizmi geliştirmek için yoğunlaşması gerekli. Biz bu yönde yapılacak çalışmalara tüm gücümüzle katkı koymaya hazırız’ dedi.