1980’li yıllarla birlikte uluslararası düzlemde ve paralel olarak Türkiye’de sosyal süreçlerin ve tartışmaların eksenini çeşitli etnik ve dinsel kimlik taleplerini merkeze alan hareketlerin oluşturduğu, tüm sosyal bilimciler tarafından kabul edilençok boyutlu bir gerçektir.
Tunceli ili, Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan bir ildir.
Yörede Dêrsım diye telaffuz edilen aslında bugünkü Tunceli'yi değil, o yörenin adını belirler. Tunceli şehrinin eski ismi Mamekiye'dir. Bu isim 25 Aralık 1935’de çıkarılan Tunceli Kanunu ile değiştirilmiştir.
Tunceli'nin yöresel adı Dêrsım, Dêsım veya Kalan'dır.
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte kanunla önce Dersim sonra da Tunceli adıyla il yapılmıştır. Yeni kurulan Tunceli iline, Erzincan'ın Pülümür, Elazığ'ın Nazımiye, Hozat, Mazgirt, Pertek, Ovacık ve Çemişgezek ilçeleri bağlanmıştır.
Neden Tunceli’nin ismi Dersim olmalı ?
Dersim, Gileki (Dimilik) “der” (kapı), “sim” (gümüş), Zazaca’da, Dersimce ise “deyr-sim” sözcüklerinden oluşan bir isim tamlamasıdır. Türkçe’ye “gümüş kapı” olarak çevirebiliriz. MÖ 4.yüzyıldan önce Yunan tarihçi ve coğrafyacılarının Dersim yöresine “DARANİS” adını verdikleri ve Anadolu’ya ilişkin en eski adların başında “Dariaini”ni geldiği belirtilmektedir. Tarihçi Ptolemy’nin Dersimi “Daranalis” olarak kaydedilmesi MÖ. 519 yılında Pers Kralı Dara’nın (Darius) Kral olmasından itibaren başlamaktadır. Munzur Dağları’nı içine alan geniş bir alanı kapsayan “Daranalis” adının yüzyıllarca kullanıldığı bilinmektedır.
Günümüzde Erzincan’a bağlı Tercan ilçesini kapsayan alana “Deryene” (Derksen) adınını verildiği Strabon’un “Coğrafya” adlarının verildiğine başka kaynaklarda da rastlanmaktadır. Dersim adının kökeni, Hazar denizi’nin güneyindeki Deylem bölgesinde yaşantılarını sürdüren Deylemlilere kadar uzanmaktadır. Tabikii çok daha ayrıntılarla dolu olan bu süreçte sizleri fazla sıkmadan bu eşsiz coğrafyaya hayat veren kutsal su yollarına ve Munzur vadisine doğru yola çıkalım.
Tunceli’nin Mutlaka Görülmesi Gereken Doğal Güzellikleri
Doğal güzellikleri, ender bulunan hayvan türleri ve zengin bitki örtüsüyle Munzur Vadisi Milli Parkı Tunceli’de görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Çok geniş bir alana yayılmış olan milli parkta kamp, piknik, sportif balıkçılık ve doğa yürüyüşleri yapabilmeniz için oldukça elverişli alanlara sahiptir. Ayrıca park vadisini ikiye bölen Munzur Çayı içinde oluşturulan rafting bölgesinde adrenalin dolu anlar yaşayabilirsiniz.
Munzur, herhangi bir su, sıradan bir vadi, öylesine bir dağ değildir. Dersim’in tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla bütünleşmiş bir varlıktır. Hepsini besleyen bir can damarı, hepsini koruyan bir kucaktır. Suyu da, vadisi de, dağı da, adını aldıkları Munzur Baba gibi kutsaldır Dersimlilerin gözünde. Munzur Suyu ve Vadisi, müstesna bir güzelliğe ve zenginliğe sahiptir. Sadece Dersim ve Türkiye için değil, dünya ve insanlık için de bir değerdir. Zaten bu yüzden, Munzur Vadisi 1971’de milli park ilan edilmiştir.
Munzur Dağlarında, büyük gözeler halinde doğan Munzur Suyu, Fırat Nehrine karışmaktadır. Munzur Suyunun iki kenarı, Ovacık kesiminde Türkiye'de doğal yayılışı çok küçülmüş olan huş ağaçlarıyla kaplıdır. Doğudan gelen Mercan Suyunu da alan Munzur Suyu, Tunceli il Merkezine kadar olan kesiminde ünlü alabalıklarını barındırır. Meşe ağaçlarının hakim olduğu milli park, ayı, kurt, tilki, yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisi, susamuru, ile urkeklik gibi kuşları barındırmaktadır.Milli parkın her köşesinde eşsiz doğal görünüm ve tüm yabanıl yaşam kolaylıkla izlenir. Bitki örtüsü bakımından çok zengin olan Munzur Vadisi Milli Parkı florasında 1518 çeşitli bitki tespit edilmiş olup, bunlardan 43 çeşidi Munzur Dağlarına, 227 çeşidi Türkiye'ye özgü endemik türlerden oluşur.
Peki Pülümür Vadisine Demeli !
Avcı Dağlarının eteklerinden doğan ve kent merkezinde Munzur Suyuna katılan Pülümür Çayı, kar sularıyla ve çok sayıda dere ile beslenen Pülümür Vadisi, Zenginpınar (Zağge) Şelalesi, Ağlayan Kayalar, Kutudere Mesire Yeri, Papaz Dağı ve çevresi ile bitki örtüsü ve diğer doğal verilerin çok zengin olması piknik, kamping gibi etkinlikleri için oldukça uygun. Pülümür karayolunun 20 km kuzeyinden başlayarak Pülümür’e dek dar ve dik bir vadide akan çayın iki tarafı zengin orman örtüsünün yanı sıra şelaleler, kayalık yamaçlar ve kanyonlardan oluşan vadi doğal veriler bakımından oldukça zengin.
Tunceli'de bir doğal güzellik abidesi: Munzur Gözeleri
Tunceli’nin Ovacık ilçesinde bulunan Munzur Gözeleri, ilkbaharla birlikte büyüleyici doğal güzelliğini ortaya çıkardı.Munzur dağlarının eteklerindeki kayaların arasından çıkan sularıyla etkileyici bir görünüme bürünen Munzur Gözelerinin, çevresindeki bitki örtüsü çeşitliliği ve şelaleleriyle ayrı bir güzellik ortaya çıkıyor.İlçede kültür, doğa ve inanç turizminin gözde yerlerinden biri olan Munzur Gözeleri, bir yandan kutsal mekan olması itibariyle yöre halkı tarafından korunurken, diğer yandan da ilkbahar güzelliğini yaşamak isteyen yerli ve yabancı turistler tarafından günübirlik ziyaret ediliyor.
Buraya geldiğimde de dört beş yaş gençleşip, şifa bulduğumu hissediyorum. Munzur Gözeleri’nin çevresinde açan binlerce çiçek, o kadar güzel bir görüntü veriyor ki, ben insanların buraya gelip bu güzelliği görmesini istiyorum...
Tunceli'nin gizli kalan doğal güzelliklerini, Türkiye'nin en büyük milli parklarından biri olan, Tunceli-Ovacık arasında uzanan Munzur Vadisi Milli Parkı'ndaki zenginlikleri, bu bölgeden başka hiçbir yerde bulunmayan endemik bitki türlerini, yöreye özgü hayvan türlerini yakından tanıklık etmenize yardımcı olacak ŞEHRİN İSTANBUL SEYAHAT ACENTASI eşliğinde Nisan ayında başlayacak kültür turlarını incelemenizi tavsiye ederim. Bir sonra ki seyahat yazımda görüşmek üzere dileklerimle…
Numan Çakmak
Seyahat Araştırmacısı Yazar
Emsalsiz bir gezi rotası: Tunceli Munzur Vadisi
Turizm sektörünün ilgi ile takip ettiği araştırmacı seyahat yazarı Numan Çakmak eşsiz bir gezi rotası olan Dersim Tunceli Munzur vadisi için bir gezi yazısı kaleme aldı.
21 Kasım 2020 - 11:22
YORUMLAR