"İstanbul’da, turizmin en merkezi yerlerinden birinin en önemli otellerinden birisi, müşterilerinin mahremiyetini ona emanet ettiği güvenlik kamerası görüntülerini, bazı medya kuruluşlarına resmen servis etmiş...
Bu ne demektir biliyor musunuz....
O otele giden hiçbir müşterinin mahremiyeti artık güvende değildir.
İsteyenin siyasi menfaati, isteyenin başka emelleri için kullanması amacıyla herkese servis edilebilir demektir.
Arkadaşlar, bu sistemin adı “güvenlik kamerası”...
Yani o otelde kriminal bir olay olursa onun ortaya çıkarılması için kullanılacak bir sistem...
O sistem, otelle orada kalan müşteri arasındaki bir “mahremiyet protokolüdür”...
Ama sadece o değil...
Aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde de güvenlik altına alınmıştır.
O görüntüleri ancak ülkenin emniyet mensupları ve savcıları alabilir.
O da birilerine servis etmek için değil, kriminal bir olayı çözmek için.
Benim meselem bunu yayınlayan gazeteler, televizyonlar değil.
Bunu sızdıranlar...
Ve bu ülkede yaşayan vatandaşlar, bu ülkeye gelen yabancılar, otellerini düzgün şekilde işleten turizmciler adına sormak istiyorum.
BİR: Otel bu kamera görüntülerini medya mensuplarına kendi mi vermiştir?
İKİ: Kendi vermediyse hangi emniyet veya savcılık istemiştir de vermiştir?
ÜÇ: Savcılık veya emniyet bunu resmi yollardan mı istemiştir?
DÖRT: Yani Türk otelciliğine, Türk adalet sistemine, vatandaşın mahremiyet hakkına, Türk turizmine, Türk demokrasisine ve hepimizin mahremiyet hakkına bu büyük ihaneti kim yapmıştır?
Bu sadece o otelin de değil... İçişleri Bakanlığı’nın, Turizm Bakanlığı’nın, bütün otel sahiplerinin meselesidir.
Bütün Türkiye’nin meselesidir...
Buradan ilan ediyorum...
Otel bu konuda bir açıklama yapıncaya kadar, bir daha o otelde ne yemek davetini, ne bir görüşmeyi asla kabul etmeyeceğim...
Tavsiyem siz de öyle yapın."
YORUMLAR