Ankete katılan gezginlerin %79'u, Haziran-Ağustos 2023 döneminde bir seyahat planladıklarını söyledi.

%85'i yoğun seyahat sezonu kesintilerinin sürpriz olmaması gerektiğini söylerken, %80'i pandemi sonrası sorunların çözüldüğünü, sorunsuz seyahat beklediklerini söyledi.

İleriye yönelik rezervasyon verileri, en büyük büyümenin şu bölgelere yönelik beklendiğini gösteriyor: 

Asya Pasifik bölgesi (%134,7)
Orta Doğu (%42,9)
Avrupa (%39,9)
Afrika (%36,4)
Latin Amerika (%21,4)
Kuzey Amerika (14.1%)

IATA'nın Operasyonlar, Emniyet ve Güvenlikten Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Nick Careen, şunları söyledi “Bu yıl, seyahat sezonu için beklentiler yüksek. Birçoğu için bu, pandemi sonrası ilk seyahat deneyimleri olacak. Bazı aksamalar beklenebilir, ancak 2022'de bazı önemli merkez havalimanlarında karşılaşılan hızlanma sorunlarının çözüleceğine dair net bir beklenti var. Havayolları, güçlü talebi karşılamak için havalimanları, sınır kontrolü, yer hizmet sağlayıcıları ve hava seyrüsefer hizmet sağlayıcılarının beyan ettiği kapasiteye dayalı tarifeler planlıyor ”.

IATA’ya göre, işbirliği, yeterli personel ve doğru bilgi paylaşımı, operasyonel kesintileri ve yolcular üzerindeki etkilerini en aza indirmek için gerekli. Anahtar, beyan edilen ve programlanan kapasitelerin kullanılabilir olmasını sağlamak olacak.

Careen “Kuzey yaz seyahat sezonunun zirvesine hazırlanmak için çok çalışma yapıldı. Başarı, tedarik zincirindeki tüm oyuncuların hazır olmasına bağlı. Pazarda her oyuncu beyan edileni yerine getirirse, gezginlerin rezervasyon yaptırdığı programların ölçeğini azaltmak için son dakika gereklilikleri olmamalıd" darken, özellikle Fransa'daki işçiler arasındak.i huzursuzluğun endişe kaynağı olduğunu belirtti. Bu yılın başlarında Fransa'daki grevlerin etkisine ilişkin Eurocontrol verileri, iptallerin üçte birden fazla artabileceğini gösteriyor.

Careen, sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa’da grev eylemleri bu yılın başlarında önemli aksamalara neden oldu. Hükümetler, hava trafik kontrolü gibi temel hizmetleri sağlayanların eylemlerinin minimum hizmet seviyelerini sürdürmesi ve seyahat edenlerin zor kazanılan tatillerini aksatmaması veya seyahat ve turizm sektöründekilerin geçim kaynaklarını riske atmaması için etkili acil durum planlarına sahip olmalıdır.“