İstanbul’da mutlaka gidip gezilmesi gereken doğal güzellikleri ile cennetten farksız ulaşımı kolay  5 Gezi Parkını sizler için derledik.

İşte İstanbul’un saklı cennetleri.

Polonezköy Tabiat Parkı;  İstanbul’da mutlaka gidip gezilmesi gereken tabiat parklarının başında geliyor. 3 bin hektarlık bir alana yayılan bu doğal park doğa ile iç içe olmak yeşilin bin bir tonunu deneyimlemek ve kuş sesleri eşliğinde harika bir yürüyüş deneyimi yaşamak isteyenler için bulunmaz bir fırsat.

Polonezköy tabiat parkı, doğal bitki türlerini içinde barındıran, şehirden uzak, yabani kuş sesleri ve yemyeşil tabiat eşliğinde doğa ve kültürün aynı anda yaşandığı İstanbul’un cennet köşelerinden birisi.


Parkta  Sülün,Keklik, Geyik, Karaca gibi hayvanları üretme İstasyonu bulunuyor.Bununla birlikte parkta, kızıl geyik, karaca, yaban domuzu, çakal, tilki, sincap, sansar, gelincik, sülün, keklik, atmaca, şahin, doğan, karatavuk, saka, üveyik, baykuş, saksağan, serçe gibi hayvanları görme  imkanı bulabilirsiniz.

Özellikle çocuklar için bu hayvanları doğal ortamlarında görebilmek gelişimleri için çok önemli.

Polonezköy Tabiat Parkı, İstanbul’un bitki örtüsünün tamamının yer aldığı, kuş sesleri içerisinde yürüyüş yapabileceğiniz 4 bin 800 metrelik bir tartan tabanlı yürüyüş parkuruna sahip.

Parkta  piknik, kamping, trekking, oryantring, yürüyüş yapmak ve bisiklete binmekte mümkün.Park köy yerleşik alanında turizm tesisleri de bulunuyor.

İstanbul’un yoğun karmaşasından ve trafiğinden bunaldıysanız Polonezköy size iyi gelecek.

Polonez köy tabiat parkında Zofia Teyze’nin Hatıra Evi, kültür evi ve köy külliyesi’ne mutlaka uğramalısınız. Polonez köy adına öğrenmek istediğiniz tüm bilgileri buralardan edinebilirsiniz.

Eğer doğa ile iç içe olmak, kuş sesleri eşliğinde bozulmamış bir doğal ortamda yürüyüş yaparak tazelenmek, stres atmak  ve zinde kalmak arzusundayız Polonezköy Tabiat Parkı’nı emsalsiz bir gezi rotası olarak tavsiye ederiz.
 
Atatürk Arboretumu;  keyifli bir gün geçirmek, iki bine yakın bitki türünün yer aldığı bir açık hava müzesini gezmek ve  güzel fotoğraflar çekerek eşsiz bir deneyim yaşamak isteyen tüm gezginleri bekliyor.Arboretum, 296 hektarlık  çok geniş bir alana yayılmış koca bir canlı ağaç müzesi. Belkide hayatınızda ilk defa göreceğiniz çok sayıda ağaç çeşidini barındırıyor.

Atatürk Arboretumu dışında başka bir yerde  bu kadar çeşitte ağacı ve bitki çeşitliliğini bir arada görmek neredeyse imkansız. Bu çeşitlilik size ilginç doğa manzaraları görme fırsatı sunuyor.


Özellikle düğün, nişan ve sünnet vb. etkinlik fotoğraflarını çektirmek isteyenler burayı yoğun bir şekilde ziyaret ediyorlar.İstanbul’da adeta gizli kalmış bir cennet olan Atatürk Arboretumu’nda  stres atabilir, ruhunuzu dinlendirebilir ve tazelenebilirsiniz.

Doğa bizlere Atatürk Arboretumu’nda değişik bitkilerden oluşan bir açık hava müzesi sunuyor.

İki bin çeşit bitki içeren bu açık hava müzesi ciddi şekilde dış etkenlerden korunuyor.Özellikle evcil hayvan ve dışarıdan yiyecek içeri alınmıyor.

Atatürk Arboretumu mutlaka görmeniz gereken gezi parklarından birisi...

Emirgan Korusu; Emirgan Korusu özellikle hafta sonları İstanbulluların yoğun ilgi gösterdiği yerlerden birisi. Bu tercihin nedeni şüphesiz boğaz manzarası ve bu manzaraya karşı koru içinde ki köşklerde verilen kahvaltı ziyafetleri .Tabii yeşilin tonlarını ve tertemiz doğayı ve bol oksijenide unutmamak gerekiyor.

Çocuklarınızın eğlenmesi için koruda parklar ve basketbol sahası bulunmakta. Emirgan korusu, bahar ayında açan çiçekleri ve yemyeşil bitki örtüsü ile fotoğraf çekilmek için eşsiz bir ambiyans sunuyor.Korunun birçok yerinde heykeller, tarihi çeşmeler, sanat eseri çalışmaları, renklendirilmiş ağaçlar yer almakta.
 
Emirgan Korusunun büyük bir bölümünde ise aileniz ile piknik yapabileceğiniz, masalardan oluşan mesire alanları mevcut.



Her sene nisan ayında lale festivali düzenlenen koru hem İstanbullular hemde İstanbul dışından gelen ziyaretçiler için mutlaka görülmesi gereken gezi rotaları arasında yer alıyor.

Yürüyüş yapabileceğiniz, fotoğraf çekerek geçirdiğiniz keyifli zamanı ölümsüzleştirebileceğiniz Emirgan Korusu’nu mutlaka gezi rotalarınız arasına eklemelisiniz.

Belgrad Ormanı;  günümüzde mesire yerleri, su kemerleri, doğal yaşamı ve huzurlu ortamı ile İstanbullular için gerçekten bulunmaz bir cennet. Orman  İstanbul’un özel konumu dolayısıyla çok çeşitli iklim, toprak ve yer şekillerini barındırıyor. Bu çeşitlilik, çok sayıda farklı türde bitki ve hayvanın orman içinde yaşamasına imkân sağlıyor.

Bu özelliği ile Belgrad Ormanı’nda, ilkbaharda yeşilin, sonbaharda ise kırmızı ve sarının tüm tonlarını görmek mümkün.

İstanbul’un geriye kalan en önemli yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı’nda oturma mekanları, yürüyüş parkurları, spor sahaları, kafe ve restoranları ve çocuk oyun alanlarıyla, İstanbul’da doğa ile baş başa, keyifli ve huzurlu bir gün geçirebileceğiniz on adet  mesire alanı bulunuyor. 



Bu mesire alanları; şehrin stresinden uzaklaşarak keyifli zaman geçirmek isteyen ve doğa severler için bir çok fırsat sunuyor. Belgrad Ormanı'nda görülmesi gereken önemli yapılar ise hiç şüphesiz bentler (su kemerleri)

Belgrad ormanında piknik yapabilir,doğa yürüyüşleri gerçekleştirebilir, tarihi yapıları gezebilir, 5500 hektarlık doğal orman alanında bir çok hayvan türünü(kuş, kızıl geyik, kızıl tilki, yaban domuzu vb..) görebilirsiniz.
Yemyeşil doğası, mesire yerleri, su kemerleri, oksijen deposu ağaçları, doğal yaşamı ve huzurlu ortamı ile Belgrad Ormanını mükemmel bir gezi rotası olarak tavsiye ediyoruz.

Darıca Hayvanat Bahçesi; doğa gezilerini sevenlerin, araştırmacıların, hayvan severlerin ve çevrecilerin yanı sıra okul gezilerinde tüm öğretmen ve öğrencilerin mutlaka görmesi gereken bir yer.

Çok sayıda bitki ve hayvan türünü barındıran Hayvanat Bahçesi, İstanbul’a oldukça yakın.Türkiye'nin ilk özel hayvanat bahçesi olan Darıca'daki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı, 286 türde 3 bin 600 hayvan ve 425 türde 8 bin bitkiye ev sahipliği yapıyor.

Parka gezenler hem botanik park sayesinde daha önce görmediği pek çok bitkiyi görme şansını elde ederken bir taraftan da eşsiz ve pek çok farklı türde hayvanları görerek eşsiz bir deneyim yaşamış oluyorlar.

Penguenden  aslana, maymundan  kaplana , farklı türlerde kuşlardan sürüngen türlerine kadar çok sayıda canlının yaşadığı Darıca Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı, nesli tükenme tehlikesi altındaki hayvan türlerini barındırması dolayısıyla Türkiye'nin hayvan gen bankası olarak da kabul görüyor.

Her sene 150 bin öğrenciyi ve 500 bin ziyaretçiyi ağırlayan hayvanat bahçesi  ziyaretçilerine  doğayı koruma bilici aşılayan farkındalık elçisi görevi yürütüyor.

Hayvanat bahçesinde  bir çoğunu belki hayatınızda ilk kez göreceğiniz nesli tükenme tehlikesi altında olan 62 hayvan türü,kritik seviyede koruma gerektiren 52 hayvan türü,tükenme tehlikesi altında bulunan 16 Anadolu türü,400’ü aşkın bitki türü ve 8.000’in üzerinde bitki nüfusu bulunuyor.

Kar amacı olmayan ve kazancını hayvan ve bitkilerin korunmasına aktaran doğal yaşamı koruma merkezi Darıca hayvanat bahçesi İçinde doğa sevgisi olan ve doğa gezilerini seven herkesin vazgeçilmez gezi rotaları arasında yer almalı.