ETİK'in korona virüs (Covid-19) pandemisiyle mücadele sürecinde internet üzerinden başlattığı çevrim içi "Zoom TV buluşmaları" sürüyor. ETİK Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler’in yönettiği, "Post corona dönüşüm ve değişim tasarımı" konulu altıncı buluşmaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile deneyimli turizmci, turizm danışmanı Cem Kınay konuk oldu.
İzmir'i bir dünya kenti olarak görmek istediklerini belirten Tunç Soyer, "Yerel değerlerden yola çıkarak bir şey inşa edeceğiz. Bir kenti dünya kenti olarak görmek istiyorsanız onun yerel kaynak, zenginlik ve değerlerini yer üstüne çıkarmak zorundasınız. Bütün mesele köklere dayanarak oradan beslenerek bir şeyler yapmak, onun bütüncül fotoğrafını ortaya koymak gerek" dedi. Bütün bunların "şehir ittifakıyla" yapılabileceğini vurgulayan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir, gastronomisi, doğası, kültürel ve tarihsel zenginliklere, kendine özgü değerlere zenginliklere sahip. İzmir'i var eden zenginlikleri bir bütün olarak ortaya koymak gerek. Bunu da şehir ittifakıyla yapabilirsiniz. Esnafın, yerel yönetimin, bakanlık temsilcilerinin, gastronominin, turizm yatırımcı ve işletmecisinin, herkesin üzerine düşen sorumluluk vardır. Şehir ittifakı kuramıyorsanız, ortaya koyduğunuz turizm tablosu yarımdır. Bizim amacımız bütüncül bir resmi ortaya koymak. Bütünlüğü sağlayamazsanız, her şeyin daha kısasına, daha eksiğine ulaşabilirsiniz."
Birleşmiş Milletler'in "sürdürülebilir kalkınma" hedeflerini önemsediklerini bu hedeflere uygun adımlar atmaya çalıştıklarını anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Bir projeye kalkıştığınızda, planlama evresinde onun kalkınma hedefleriyle uyumu nedir, bunu sorgulamanız gerek" dedi. Turizmde neler yapılabileceğini görmek için otuz ilçede ofisler kurduklarını belirten Soyer, "Turizm konusuna siyaset üstü bakıyoruz. Siyaset sığlaştırıyor, sıkıyor. Turizm gibi bir sektörü siyasete sığdırmak çok büyük hata olur" diye konuştu.
Turizmimizin zenginleşmesi için küçük otellerin, butik otellerin, restoranların, küçük işletmelerin yaşaması gerektiğini söyleyen Tunç Soyer, "Her şey dahil sistemi düşünülmüş, getirilmiş, iyi güzel, ama yeni şeyler yapmak gerek" görüşünü dile getirdi. Ege'nin, İzmir'in turizm açısından olağanüstü zenginliklere sahip olduğunun altını çizen Soyer, "Yerelleşmeyi ve dijitalleşmeyi öne çıkarmak zorundayız. Bu şehrin bir görsel kimliği olacak. Bunlar üzerinde çalışıyoruz. Visit İzmir'de onu ortaya koyacağız. Yerelden beslenerek küreselleşmek, bunu başarmak mecburiyetindeyiz" dedi.
İzmir ve bölge turizminin gelişimi için “İzmir Turizm Stratejisi”ni hazırladıklarını, sağlık turizminin en önemli başlıklardan biri olduğunu söyledi. İzmir’in 2015 ve 2020 adaylıklarıyla iki kez büyük EXPO’ya talip olduğunu hatırlatan Soyer, "Her ikisinde de 'herkes için sağlık' temasıyla aday olduk. Oradaki sağlık 'well-being' anlamında bir sağlık. Tıp anlamında bir sağlık değil sadece, çok daha geniş bir kavrayış içinde. Aynı zamanda keyfi, eğlenceyi, uzun yaşamayı hak etmeyi, her şeyi içine alan bir kavram. Bu topraklar en iyi yaşanacak topraklar. Bu coğrafya yediğinle, içtiğinle, havasıyla, iklimiyle en sağlıklı yaşanacak coğrafya" diye konuştu.
Bu coğrafyanın, bu toprakların sağlık için dünyaya söyleyecek çok sözü olduğunun altını çizen Tunç Soyer, "Onun için bir müjde vereyim. Dünya Sağlık Örgütü'ne gidiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü'ne bir özel temalı EXPO yapmak için, Pandemi EXPO'su yapmak için talip olduğumuzu, bu konuda onların da desteğini istediğimizi söylemek üzere önümüzdeki hafta gidiyoruz. Ve izmir için böyle bir adaylığı teklif ediyoruz" dedi. Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim bütün dünyaya söyleyeceğimiz bir şey var: Bu topraklar iyi yaşarsınız. Bu topraklarda uzun yaşarsınız. Bu topraklarda çok sağlam bir tıp var. Bunu nereden biliyoruz? Aslında mevcutta yaşadığımız krizde nasıl başarılı bir performans gösterdiğini biliyoruz tüm sağlık personelimizin. Köklerimiz bunu söylüyor bize. Komutan Agamemnon, iki bin yıl önce yaralılarını tedavi ettirmek için Balçova'daki termalleri kullanmış. İnsanlık tarihinin bildiği en büyük tıp adamı Galenos, Bergamalı. Tıbbın sembolü bu topraklardan çıkmış. Çift başlı yılan, Bergama'dan çıkmış. Müzikle tedavi diye bir şeyi 2 bin sene önce bulmuş hemşehrilerimiz, atalarımız."
"Futurist otelci", "deneyim tasarımcısı" olarak tanımlanan turizmci Cem Kınay, sektöre girmesinden bu yana pek çok bakan gördüğünü, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un turizm için bir şans olduğunu söyledi. Sektörün bugüne kadar pek çok krizle karşılaştığını anlatan Kınay, "Kriz ortamında turizmin sorunlarını anlatıncaya kadar kriz bitiyordu. İlk kez bizi anlayan ve sorunlara çözüm getiren bir bakanla karşılaştık" dedi. Ersoy'un İzmir'in ve bölgenin kaderini değiştirecek bir proje ortaya koyduğunu söyleyen Cem Kınay, "Turizmin içinden gelen iki insan, Mehmet Nuri Ersoy ve Tunç Soyer. Geçmişte yapılan hataların yapılmayacağına ve yapılabileceğin en iyisinin yapılacağına inanıyorum" diye konuştu.
Yerelleşmenin tüm dünyada önemli bir trend olduğunun altını çizen Kınay, dijitalleşmenin öneminin korona virüs pandemisi sürecinde başka türlü anlaşılmaya başladığını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bunu uygulayan az sayıda başkandan biri olduğunu belirten Cem Kınay, "Yerelleşme, öze dönüş çok önemli. Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma amaçları bazı ülkelerde ciddiye alıdı ve uygulamaya kondu. Bizim de bu doğrultuda yol almamız gerek. Yerel yönetimlerin ve hükümetin bu amaçları bir yol haritası olarak alması gerek" dedi.
Post korona sürecinde sağlık, güvenlik ve yeni hijyen kurallarının öne çıktığını belirten Cem Kınay, bu kuralları küçük otellerde sağlamanan çok güç olduğunu, büyük otellerin kuralları zaten uyguladığını ve kapasite planlaması yapabildiğini söyledi. "Mutlaka normalleşeceğiz, ama hijyen kurallarına, sosyal mesafe kuralına mutlaka uymak gerek. Besin konusu, sağlık konusu önemli" diyen Kınay, şu görüşleri dile getirdi:
"Son dönemde başarı bizi çok endüstriyel hale getirdi, özümüzden uzaklaştık. İş hayatımızda ve özel hayatımızda özümüze dönmekte fayda var. Türk misafirperverliğinin markalaşması unutuldu, tekrar hatırlatalım, daha fazla iletişimini kuralım. Seyahatlerde HES uygulaması diye bir şey başladı, bunlara dikkat etmek gerekiyor. Büyük oteller için her akışın gözden geçirilmeli. Otellerimiz dijitalleşmiş olsa, işlemler temassız, dokunmasız, sürtünmesiz işlemler yapılabilse iyi olur. Hastalığın ilerlemesi, ikinci defa başlaması bizi duman eder. Seyahati açıp kapatmamız bizi zor duruma düşürebilir. Kuralları mutlaka hayata geçirmemiz gerek."
"Düne kadar İzmir geri bırakıldı, ihmal edildi. İzmir'in bu vizyona sahip bir belediye başkanına sahip olduğu için çok şanslı. Değerli başkanımız İzmir'in geri kalmışlığını ve bunun nasıl avantaja dönüştürebileceğini gördü" diyen ETİK Başkanı Mehmet İşler, şu görüşleri dile getirdi:
"İzmir'in turizmden hak ettiği payı alabilmesi için ekibinizle birlikte yoğun bir şekilde çalışıyorsunuz. Bu hedefi tesbit edip hepimizi bu hedefe koşturacak şekilde çalışmanız, ekibinizle birlikte bunları yapmanız çok önemli ve değerli. İzmir turizminin geleceğe emin adımlarla yol alması, mesafe kat etmesi önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yanı sıra İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'ndaki, İZTAV'daki ve İZFAŞ'taki çalışmalarınızla İzmir'e çok büyük adımlar attırıyor, mesafeler kat ettiriyorsunuz. Bu bizim yıllardır özlediğimiz yaklaşım. İyi ki başkanımızsınız, sizinle gurur duyuyoruz."
İzmir Pandemi EXPO'suna talip
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) düzenlediği “Zoom Tv Buluşmaları”na konuk olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'de "Pandemi EXPO'su" düzenlemek istediklerini söyledi. "Bizim bütün dünyaya söyleyeceğimiz bir şey var: Bu topraklar iyi yaşarsınız. Bu topraklarda uzun yaşarsınız" diyen Soyer, "Önümüzdeki hafta Pandemi EXPO'su yapmaya talip olduğumuzu söylemek için Dünya Sağlık Örgütü'ne gidiyoruz" diye konuştu.
03 Haziran 2020 - 10:35
YORUMLAR