Sanayici kimliğinin yanı sıra TOBB Bilecik Kadın Girişimciler Kurulu Başkan’ı da olan Kahraman, “Sanayici-çiftçi dayanışması için hayata geçirilen bu proje, aynı zamanda güzel şehrimiz Bilecik’e turistik bir yer kazandırmak,kadın istihdamını artırmak ve köylere ziyaretçi çekebilmek amacını taşıyordu. 2 yıl içinde de araya giren pandemiye rağmen, hayallerimizi gerçeğe dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Bilecik’in gözde lokasyonlarından Lila Lavanta Bahçesi, şehre ekonomik katkı sağlamaya ve turistik bir çekim merkezi olmaya devam ediyor. Bu projenin Bilecik’in Türkiye’nin hızla popülerleşen turizm bölgelerinden biri olmasında da rol oynadığının altını çizen Lila Lavanta Bahçesi kurucusu iş insanı Şermin Kahraman, ”Lavanta bahçelerimiz, kurulduğu günden bu yana ziyaretçi akınına uğruyor. Mor rengi ve doğal güzelliği ile dikkat çeken lavanta tarlaları, sadece yerli değil, yabancı turistlerden de büyük ilgi görüyor. Özellikle sosyal medyadan görüp gelen ziyaretçilerimiz arasında Rus, Ukraynalı ve Çinli ağırlığı var” dedi.

Kadın istihdamı ve turizme büyük katkı

İş insanı Şermin Kahraman 1952 yılından beri faaliyet gösteren ve bugün başında olduğu Doğuş Suni Deri ve Kösele A.Ş.’nin  50 dönüm arazi üzerinde 20 dönüm kapalı alanda faaliyet gösterdiğini söyleyerek şunları ekledi: “Fabrikamız suni deri, suni kösele ve kuagüle üretimi yapıyor. 1952 yılından beri üretim yapıyoruz. Daha önce fabrikalarımız İstanbul’da Kağıthane ve Gaziosmanpaşa semtlerindeydi. 1990 yılında Bilecik Organize sanayi bölgesine taşınarak 3. fabrikamız olan kuagüle bölümümüzü kurduk. Yıllık üretim miktarımız suni deri ve kuagüle olarak 6 milyon metreyi buluyor. Suni köselede ise yıllık 1 milyon adet plaka üretiyoruz ve ihracat yapıyoruz. Üretimimizin %20 kadarını ihraç ediyoruz. 10 kadar ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen yılkı ciromuz 30 milyon dolardı, bu seneki hedefimiz de 36 milyon dolar.”

“Bu proje sanayici ve köprü arasında köprü”

Sanayici kimliğinin yanı sıra TOBB Bilecik Kadın Girişimciler Kurulu Başkan’ı da olan Kahraman, bu projenin iki sene önce sanayici ve çiftçi arasında bir köprü ve işbirliği yaratmak amacıyla hayata geçirildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Sayın Bilecik Valimizin bize kazandırdığı bu projeye biz de bir lavanta bahçesiyle katkı sağlamak istedik. Bugün geldiğimiz noktada, araya giren pandemiye rağmen bu projeyle ilgili hayallerimizin büyük bir kısmını hayata geçirebildik. Güzel şehrimiz Bilecik’e turistik bir yer kazandırmak, kadın istihdamını artırmak ve köylere ziyaretçi çekebilmek istiyorduk. Hepsi ile ilgili çok kayda değer ilerlemeler kaydettik, önümüzdeki dönemde çok daha büyük ve projemizi geliştirecek planlarımız da var.” 

Organik lavanta balı ve lavanta yağı üretimi

Lavanta bahçelerinin sadece turistik amaçlı bir lokasyon olmadığına, Lavanta bahçelerinin sadece turistik amaçlı bir lokasyon olmadığına, organik tarım ve üretim de yapıldığını belirten Kahraman, “Burası 40 dönümlük bir arazi. Doğal lavanta kokulu ve lavanta aromalı bal üretiyoruz. Ayrıca 1100 rakımdaki organik tarım yoluyla yetiştirilen çiçeklerden buhar yolu ile istila edilerek saf lavanta yağı elde ediliyoruz. İçinde hiçbir katkı maddesi bulunmayan bu ürünlerin satışıyla, şehrin ekonomisine de büyük katkı sağlıyoruz. İlerde sadece bu görevi haz elde edilen bu yerel ve orijinal ürünlerimizi yurtdışına ihraç etme planlarımızda bulunuyor” diye konuştu. 

“ Emeklerimizin karşılığını alıyoruz”

Bilecik’e sadece büyük şehirlerden değil, komşu şehirlerden de çok sayıda ziyaretçi çekmeyi başardıklarını dile getiren Kahraman, sözlerine şöyle devam etti: “Daha çok ziyaretçi çekmek için ne yapmalıyız diye düşünerek ahşap objeler yaptık, köprüler yaptık. Çok ilgi gördü. Gelenlerden güzel tepkiler aldık ‘’Cennete mi geldik’’ diyenler tabi ki bizleri çok mutlu etti. Hakikaten emeklerimizin karşılığını aldık ziyaretçilerimizin sayısı da gün geçtikçe artıyor. Totalde ortalama 10.000 ziyaretçi sayısına ulaştık. Önümüzdeki yıl hedefimiz 50.000 ziyaretçi. Yakın çevre iller dışında İstanbul, Antalya, Konya, Diyarbakır, Ağrı, Mersin’den de çok sayıda ziyaretçimiz oluyor.”