Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Museum Hotel davası tekrar mahkemede

Kapadokya’da yer alan Türkiye’nin ilk müze hotel konseptine sahip Museum Hotel ile 2019 sonunda faaliyete geçecek olan The Museum Hotel Antakya arasındaki isim tartışması tekrar mahkemeye taşındı.

Museum Hotel davası tekrar mahkemede

Kapadokya’da yer alan Türkiye’nin ilk müze hotel konseptine sahip Museum Hotel ile 2019 sonunda faaliyete geçecek olan The Museum Hotel Antakya arasındaki isim tartışması tekrar mahkemeye taşındı.

Museum Hotel davası tekrar mahkemede
05 Kasım 2019 - 10:05

2002 yılında hizmet vermeye başlayan, oluşturduğu özgün konseptle uluslararası birçok ödülün sahibi olan Museum Hotel ile The Museum Hotel Antakya arasındaki isim tartışması tekrar mahkemeye taşındı. 

Turizm Bakanlığı’nın isim benzerliği nedeniyle 05 Eylül 2019 tarihinde turizm işletme belgesini iptal etmesine karşın The Museum Hotel Antakya Bakanlığa karşı dava açtı. Mahkeme sürecini ve yaşananları anlatan Museum Hotel’in kurucusu Ömer Tosun, Museum Hotel adının başına ve sonuna herhangi bir ek eklenerek kullanılması hukuka ve kurallara aykırı olduğunu söylerken süreci sonuna kadar takip ederek gerekli hukuki önlemleri alacaklarını belirtti. Ömer Tosun ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolör raporlarına aykırı olarak “The Museum Hotel Antakya” adını kullanmasına izin veren idare kararını iptal etmeleri ve konuyla ilgili hassasiyetleri için özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkürlerimizi iletiyoruz” dedi.

İşte Ömer Tosun’un son gelişmelere dair yaptığı açıklamalar…

“İnsanlara başka şubemiz olmadığını anlatmaya çalışıyoruz”

İsim benzerliğinin yerli ve yabancı ziyaretçiler nezdinde karışıklığa yol açtığını ifade eden Ömer Tosun, “Antakya’ya gitmek isteyen bir kişi hayal edelim. Eşiyle veya arkadaşıyla kalacakları otel hakkında konuşurken otelden The Museum Hotel Antakya mı yoksa Museum Hotel olarak mı bahseder? Tabi ki Museum Hotel olarak bahseder ve bu çok doğal, insani bir kullanım şeklidir. Kabul edelim ki kimse “Four Seasons Hotel Istanbul Bosphorus’ta kalıyorum” demez, “Four Seasons’ta kalıyorum” der. Çünkü aslolan “Four Seasons” dır. Bizde de durum aynı. Zaten bu yüzden olacak ki, Antakya’daki otelin kapı levhalarında bile okunabilen tek şey “Museum Hotel”. Sonuç olarak bugüne kadar otelimizi arayan yüzlerce kişiye, seyahat acentesine, e-mail veya sosyal medya hesaplarımıza mesaj gönderen onlarca kişiye Antakya’daki otelin şubemiz olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bunu nasıl kabul edebiliyorlar açıkçası anlayabilmiş değiliz, ancak bu durum kendileri için de uzun vadede son derece sağlıksız” dedi.

“Museum Hotel” hasbelkader elde edilmiş bir marka değildir”

Museum Hotel adı için uzun süreli bir çalışma gerçekleştirdiklerini ve büyük çaba sarf ettiklerini belirten Ömer Tosun, “Museum Hotel 2002 yılında hizmet vermeye başladı. Biz açılış öncesinde marka tescil başvurumuzu yapmıştık. Museum Hotel adıyla Turizm İşletme Belgemiz vardı ancak Türk Patent ilk aşamada başvurumuzu kabul etmemişti. Sonrasında Avrupa’nın En İyi Lüks Butik Otel ödülü de dahil olmak üzere aldığımız onlarca uluslararası ödül, davet edildiğimiz dünyanın en prestijli turizm fuarları, basında çıkan yüzlerce haber, Relais&Chateaux gibi dünya çapında prestij kazandıran üyelikler, ağırladığımız onlarca dünyaca ünlü kişiler ve en önemlisi Museum Hotel denilince ülkemizde ilk akla gelen, önemli bir bilinirlik sağlamış otel olarak markamız 2016 yılında, tam 13 yıl sonra, TürkPatent Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun Museum Hotel markasının bizim kullanımımız neticesinde ayırt edici nitelik kazandığı yönünde verdiği karar ile tanınmış bir marka olarak onaylandı. Yani Museum Hotel hasbelkader elde edilmiş bir marka değildir. Önemli bir markalaşma çalışmasının, yıllarca ülkemizde ve yurtdışında özveri ile yürütülen marka oluşturma çalışmalarının bir sonucu olarak elde edilmiş, üzerinde çok ciddi emeklerin olduğu bir markadır. Türkiye’nin Instagram’da en fazla takipçisi olan, en beğenilen oteli konumundadır. Bugün ülkemizde veya ABD, Kanada, Meksika, tüm Latin Amerika ülkeleri, Çin, Japonya, Avustralya, Rusya gibi turizm pazarının önemli ülkelerinde lüks seyahat üzerine çalışan herhangi bir seyahat acentesine veya tur operatörüne Museum Hotel’i sorduğunuzda bırakın otelimizi bilmeyi, eğer otelimiz hakkında övgü dolu ifadeler kullanmaz ise biz markamızı dileyen kişi veya kuruma devretmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

“Marka tescil süreçlerinde daha hassas davranılmasını bekliyoruz”

Bünyesinde müze barındıran her otel Museum Hotel markasını kullanabilecekse biz neden bu markanın sahibiyiz sorusunu yönelten Ömer Tosun, “Neden yıllardır markamıza yatırım yapıyoruz? Türk Patent’in üst düzey yetkilileri ile görüştüğümüzde bize “siz mahkemede kazanırsınız” diyorlar. Peki o zaman neden karmaşaya neden olacak kararlar alıyorsunuz? Neden mahkemeleri ve diğer tüm kurumları yoruyorsunuz? İnanılır gibi değil. Marka tescil ve patent gibi bir ülkenin bilimsel gelişiminin, fikir üretiminin, projeler geliştirmesinin, markalaşmasının ve yeni markalar üretmesinin merkezi konumundaki bir kurumun, başına ve sonuna “The” veya “Şehir adı” getirilerek oluşturulmaya çalışılan yeni bir markaya olumlu bakmaması gerekir. Biz Museum Hotel markasının sahibi olarak “The Museum Hotel” başvurumuz reddediliyor ancak hiçbir markası olmayan bir başka şirkete “The Museum Hotel Antakya” adı verilebiliyor. Bunu hiçbir şekilde akıl veya hukuk süzgecinden geçirerek anlatamazsınız. Marka günümüzde en kıymetli mülk ve bunu hakkıyla korunmasını istiyoruz” dedi.

“Turizm camiasında kimsenin zarar görmesini istemeyiz”

Museum Hotel ismiyle ilgili yaşananların çok üzücü olduğunu ve detaylara çok fazla girmek istemediğini söyleyen Ömer Tosun, “Antakya’daki otel geçtiğimiz aylarda Kontrolör raporlarına rağmen idare yetkisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgesi aldı. Biz hemen gerekli şikayetlerde bulunduk elbette. Yapılan incelemeler sonucunda bazı önemli yanlışlıkların varlığı tespit edildi ve belgeleri hemen iptal edildi. Sonrasında kendileri Bakanlık aracılığı ile yeni marka oluşturana kadar 6 ay süresince “Museum Hotel” markamızı kullanmak için bizden izin talep ettiler. Biz tüm iyi niyetimizle kendilerine olumlu dönüş yaptık, sonuçta tarafımıza haksızlık yapmış olsalar da turizm camiasında kimsenin zarar görmesini istemeyiz. Ancak ne yazık ki, tamamen kendilerini koruyan bir protokol metni ile bize dönüş yaptılar. Biz de protokolü olması gerektiği şekli ile düzenleyip yine bakanlık aracılığı ile kendilerine ilettik. Kendilerinden olumlu dönüş beklerken sonradan öğrendik ki şimdi de Turizm Bakanlığı’nı dava etmişler. Gerçekten çok üzüntü verici bir süreç” dedi.

“Yatırımlarımız tüm hızıyla devam edecek”

Türkiye’nin farklı bölgelerinde, ülke turizmine katma değer yaratacak yatırımlara devam edeceklerini belirten Ömer Tosun şu ifadeleri kullandı: “Museum Hotel olarak Kapadokya haricinde ülkemizin başka bölgelerinde de şubeler açmayı planlıyoruz. Özellikle İstanbul ve Güneydoğu’da bir şehir önceliklerimiz arasında. Bu hatadan dönülmezse ilerde daha büyük karmaşaları konuşuyor olacağımız da kesin. Şu an Kapadokya bölgesine büyük katma değer sağlayacak lüks termal otel projeleri üzerinde yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bu projelerimizin her birinde kendine özgü konseptler ve markalar oluşturuyoruz. Herhangi bir önemli markanın başına ve sonuna “The” ve “Kapadokya” ekleyerek bir markalaşma çalışmasına gitmeyeceğimizden emin olabilirsiniz.” dedi.

Ömer Tosun son olarak, “Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu’nda görev alıyorum. Aynı zamanda DEİK Brezilya İş Konseyi Başkan yardımcısıyım. Her platformda dile getirdiğimiz bir konu var; Türkiye olarak her sektörde dünyaca bilinen markalar oluşturmalıyız. Bu da ancak yeni özgün markalar ve özgün fikirler ile mümkün. Bu anlamda, var olan, kendini ispat etmiş markaların korunması da bir o kadar önemli” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum