-Rusya'ya kıyasen, bürokrasi yokluğu insanı sıkar! Mesela Rusya vatandaşları Türkiye'de vize almaya gerek duymadan 60 güne kadar tatil yapabilir.

-Bir şeye ederinden fazla para ödenmezse kıymeti bilinmez. Bir Rus için Türkiye'de tatil yapmak bazen Rusya'da tatil yapmaktan bile ucuza gelebilir.

-Türkiye'de kilo vermek imkansız. Sebebi ise elbette her şey dahil otellerin açık büfeleri.

-İnsan haddinden fazla ısınabilir. Antalya, Kemer ve Belek gibi 30 derecenin üstünde sıcaklığa sahip tatil beldeleri güneşsizliğe alışkın Rus bünyelere 'zarar' verebilir.

-Seçme özgürlüğü insanı boğar. Otelde yan gelip yatmak, Marmaris'te tüple, İzmir ve Bodrum'da şnorkelle dalmak, Alaçatı'da sörf yapmak, ya da katamarana binmek. Seçme şansının olması bazen insanın başını döndürebilir.

-Alışveriş cebe zarar. Rusya'ya göre oldukça makul fiyatlar nedeniyle insanın tüm parasını Türkiye'de alışverişe döküp eve cepleri boş dönmesi işten değil.

-Zaten yeterince sağlıklıyız(!) Kangal, Yalova ve Pamukkale'nin şifalı suları ve geleneksel tedavileri olmadan da yapabiliriz.

-Doğa haddinden fazla güzel. Alanya'nın mağaraları, Tünektepe, Yanartaş, Düden, Karaalioğlu Parkı, Kapadokya, Side Yeşil Kanyon ve diğerleri. Hepsini fotoğraflamaya flaş yetmez.

-Tarihten okul sıralarında bıktık. Ankara Kalesi, Hacı Bayram Camii, Kızkalesi, Hıdırlık, Yivli Minare, Kleopatra plajı. Tüm bu yerleri ziyaret etmek yeniden tarih dersine gömülmek demek.

-İstanbul... Asya ve Avrupa'nın birleştiği yerdeki bu inci şehirden sonra hiçbir başka şehir aynı tadı vermez.