Hükümetin 56 milyar dolar olarak belirlediği turizm hedefini tutturamadığını vurgulayan Ösen “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2019-2023 Stratejik Planı’nda Cumhuriyetimizin 100.yılında 75 milyon turist 65 milyar dolar gelir elde ediliyordu. Elbette bu rakamların yerinde yeller esiyor şuan. Mevcut ekonomik istikrasızlık ortamında 2019’da belirlenen rakamlardan hiç ümit olmadığı gibi Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in de bugün dediği gibi 2023 yılında koyulan hedefler dahi tutturulamadı” diye konuştu.

“2023 Hedeflerini tutturamayacaklarını kendilerine söylemiştik”

Ösen, 2024 yılı bütçe görüşmelerinin yapıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda turizm hedefinin tutturulamayacağını Bakan Ersoy’a söylediklerini belirterek şunları kaydetti:

“54 milyar dolarda kaldınız, hedefi tutturamadınız. Bu durumu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a 2022 yılı kesin hesabı ve 2024 yılı bütçe görüşmelerinin yapıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 15 Kasım 2023 tarihinde hedefi tutturamayacaklarını kendilerine söyledik. Sayın Bakan bizlere yazılı olarak verdiği cevapta ortaya koymuş oldukları hedeflerinden sapma olmadığını, 60 milyon turist ve 56 milyar dolarlık hedefi tutturacaklarını dile getirdiler. Ülkemizi ziyaret eden turist sayısında da yine yüzde 5’i geçen bir sapma olduğu son açıklanan verilerle ortaya çıkmış durumda. 2023 yılında 60 milyon turisti ağırlama hedefi koyulmuş, Sayın Bakan Ersoy’un ifade ettiğine göre 56.7 milyon, TÜİK rakamlarına göre 57 milyon 77 bin 440 ziyaretçinin ülkemizi ziyaret ettiği görülmüştür. Bilindiği üzere bu rakamın Türk vatandaşlarının da içerisinde olduğu yalnızca yabancıların oluşturmadığını da eklememiz gerekiyor”.

2023 hedefinin tutturulamamasında yerel ve merkezi hükümet arasındaki uyumsuzlukların da etkisi olduğunu belirten Ösen şöyle devam etti: “Ortaya koyulan hedefler Türkiye’nin bir turizm ülkesi olması açısından son derece normal ve olağan hedefler. Olağan olmayan şey hükümetin başarılı bir turizm sıçraması yaratmaktan uzak kalan tutum ve davranışlarıdır. Turizm yalnızca kum, güneş, deniz demek, sadece 3 ay sıcak iklim tatili demek değildir. Turizmde yıllardan beri gelen yerel ve merkezi hükümet arasındaki uyumsuzlukların, turizm konusunda yapılacak yasama faaliyetlerinde STK’lardan öneri alınmamasının, ekonomik istikrarsızlığın önüne geçilememesiyle birlikte ortaya çıkan olumsuz sonuçlarını; işletmecilerinden ve tatil yapma hakkı ellerinden gasp edilen vatandaşlarımızdan görüyor ve öğreniyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin önemli bir kısmıyla Antalya ve Muğla’da alt yapı çalışmaları yürütüyor Bu olumlu girişimin, Büyükşehir Belediyeleri üzerinden yani partizanlaşmamış bir yaklaşımla yerel idareler aracılığıyla halledilmesi gerekiyordu.”

 “TÜİK kamuoyuna güven vermiyor”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun toplum nezdinde güvenirliliğinin kalmadığını ifade eden Ösen “Geçtiğimiz yılın son ayında tüketici enflasyonunu yüzde 64.7 bulan TÜİK, Ocak ayı içerisinde yayınlandığı tüketicinin enflasyon algısı” çalışmasında vatandaşların enflasyon tahmininin yüzde 96 olduğunu açıklamıştır. Yüzde 30’u bulan bu fark ortadayken kamuoyunda, yayınladığınız tüm veriler gibi, turizm verilerine de sıkı sıkıya inanmamızı kimseler beklemesin” diye değerlendirmede bulundu.

“Turizm ‘milli bir politika’ haline getirilmeli”

Yerel ve küresel ölçekte ortaya çıkan gelişmelerin göz önüne alınarak yatırımların planlanması gerektiğini kaydeden Ösen “Turizm, tüm paydaşların karar alma sürecinde etkin olduğu, 365 gün yaşayan turizm destinasyonlarının hayata geçirildiği, her insana hitap edebilecek turistik alanların örneğin tarih turizmi, gastronomi turizmi, kış turizmi, sağlık, doğa ve ekoloji turizmi gibi çeşitlendirmelerin yapılabildiği, betona ve devamlı aynı bölgelere yatırım yapılan değil, küresel iklim değişikliklerini de göz önüne alarak yatırımların yapıldığı büyük ve stratejik bir plana ihtiyaç duyuyor” diye konuştu.

“Turizm sektöründe geldiğimiz nokta acilen sorgulanmalı”

Milletvekili Ösen, turizm sektörünün her zaman riskler barındırdığını fakat fay hatları üzerinde bulunan Türkiye’de deprem gerçeğini unutmadan turizm sektörünün yeniden yapılandırılması gerektiğinin altının çizdi:

“Türkiye bir deprem ülkesi. Çok değil 2023’ün Şubat ayında, Türkiye’nin mutfak ve tarih turizmi açısından en önemli destinasyonlarından olan Güney Anadolu’da binlerce insanımız deprem felaketinden dolayı vefat etti. Deprem; Zeugma Antik Kenti’nin, Eski Antakya’daki tarihi yapıların, Adıyaman’daki Nemrut Dağı Milli Parkı’nın, Arsameia Antik Kenti’nin olduğu bölgemizi vurdu. Adıyaman’da İSİAS otelde yitirdiğimiz evlatlarımızı unutmayalım. Siyasi olarak istikrarsız bir bölgede bulunan Türkiye’de, turizm sektörünü korumanın ve geliştirmenin zor olduğunu bilmekle beraber, deprem ülkesi olduğumuzu unutmadan bu gerçekle mücadele etmemiz ve karar alıcı olduğumuz bu alanda sınıfta kalmamamız gerekiyor. Depremden kaynaklı ölümlerin en aza indirildiği, artan suç oranlarının azaltıldığı, ekonomik anlamda istikrarın sağlandığı, ülkemizden kalkan uçakların dünyanın her bir yanına uçabildiği, siyasi kredibilitesi yüksek bir ülke olmamızla ortaya koyulan hedefleri tutturabiliriz, pasaportumuzun kıymetini arttırabiliriz. Bugün ticari ve turistik amaçlarla seyahat etmeye çalışan vatandaşlarımıza, kimi ülkelerde “kaçakçıymış” “yasadışı göçmenmiş” gözüyle bakmaları, turizm sektörü açısından gelmiş olduğumuz noktanın acilen sorgulanması gerektiğinin sinyallerini vermektedir”
 
 “Milli Politika Turizm” ülkemizin ve sektörün yarınları için en sağlıklı fırsatları bizlere sunacaktır”

Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda 2028 yılı hedeflerinin yakalanmasının zorluğuna işaret eden Ösen “Sorunlara kalıcı ve akılcı çözümler getirilmedikçe 2028 yılı için ortaya koyulan 100 milyar dolar turizm geliri yakalamakta kolay olmayacaktır. 2024 yılı turizm hedefleri 60 milyon ziyaretçi 60 milyar dolar gelir olarak açıklanmıştır. Bu 2023 yılı hedefleri ile 2024 yılı hedefleri arasında neredeyse hiçbir fark olmadığını gösteriyor. 2023 yılı hedeflerinin üzerine 2024 yılında birkaç milyar dolar ekleyerek 2028 yılında 100 milyar dolar gelir elde etmeyi nasıl başarabilirsiniz?  Turizm sektörünün tüm paydaşlarıyla açık ve şeffaf biçimde konuşarak hedefleri birlikte yakalamalıyız fikriyle hareket etmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.