“Turizmci sıfatıyla aynı zamanda motivasyon kaynağıyız.Dünyanın en eğlenceli işlerinden birini yapıyoruz. Kıtaları birbiriyle buluşturuyoruz. Dünyanın değişik kültürlerini ağırlıyoruz. Neredeyse dünyanın her tarafından arkadaşlıklar kurduk.Yine aynı şekilde, kısa bir süre sonra turizmde kaldığımız yerden devam edeceğiz. O zaman "durma, moralini bozma, yarınlar daha güzel olacak, aldırma !" demek istiyorum.
Turizmde zaten zor yetişen kalifiye personeli kaybedersek yerine yenisini yetiştirmek zaman alacak.Bence tüm firmalar çalışanlarıyla, işten çıkarmak yerine, ortak bir çözüm bulmalılar.Çünkü, kanımca, işten çıkarmak doğru bir çözüm yöntemi değil.
Ayakta kalabilmek için yapılması gerekenler
Evet, ciddi bir korona virüsü krizi hakim ancak bu dünyanın her tarafında mevcut global bir salgın.Bazen olayların iyi taraflarına da bakmak lazım. Birincisi ve en önemlisi; bu tarz krizlere karşı tecrübeliyiz, hem de birden fazla kez.Son 5 yıl içerisinde en az 3 kez bu deneyimi yaşadık ve bence başarıyla da üstesinden geldik.
Ama aynısını, dünyadaki Turizmci meslektaşlarımız için söyleyemeyiz. Zira onlar ilk kez böyle bir olayla karşı karşıyalar. Bu yüzden de birçoğu şaşkınlık içerisinde beklemekteler.
Bundan sonraki süreçte benim ön görüm; Nisan 15’e kadar bu kriz tepe noktasına ulaşacak. Bu tarih itibariyle de yavaşça normalleşme başlayacak.Bunu tüm acenteler için söylüyorum. Ama otelciler için normalleşmenin Mayıs ortası yada Haziran başını bulacağını tahmin ediyorum.
Burada ilk önce Marka olanlar durumlarını düzeltecekler ve Marka olmayanların düzelmesi daha yavaş olacak. Her zaman söylemiş olduğum bir şey var: “Marka iseniz siz müşteriyi seçersiniz, değilseniz müşteri sizi seçer”
Bu virüs olayından ötürü de herkes Marka olan firmaları tercih edecektir.Hemen yanımızda İspanya, Yunanistan ve hatta İtalya gibi salgından en çok etkilenen örnekler var. Salgın sonrası normalleşmede, müşterinin tercihi hangi destinasyon olacak?
Eğer biz bu algıyı daha az vaka yaşanan Türkiye’ye kanalize edersek ülkemiz adına pozitif bir kazanım olabilir. Ama onlar daha önce davranırlarsa, muhtemelen sezonu şimdiden kapatmış oluruz.
Peki biz turizm sektörü olarak küresel güçte turizm markaları ürettik mi?
Yoğun dönemlerimizde zaten doluyuz ve tanıtıma gerek duymuyoruz. İş olmadığı zaman da bütçemiz yok diyerek tanıtım yapmıyoruz. Oysa ki dünyada, en başarılı firmaların dahi tanıtım bütçeleri mevcut.
Bu kriz dönemlerinde de daha iyi tanıtım faaliyetlerinde bulunan şirketler öncelikli olarak normalleşecek ve krizden daha güçlü çıkacaklar.Bu bağlamda bu kriz dönemini küresel ölçekte güçlü turizm markaları yaratmak için basamak olarak kullanmalı ve bu dönemde daha çok tanıtım yapmalıyız.
Bu krizden ders çıkarmamız gereken birçok konu da var aslında.
- Bugün tekelleşti dediğimiz firmaların dahi dayanışmaya ihtiyacı olduğunu görüyoruz.
- Kapadokya’da karaborsada 250- 700 Euro aralığında satılan Balon biletlerinin bugün kimse yüzüne dahi bakmıyorken muhtemelen yıl boyu böyle devam edecek.
- “Doluyum” diyerek telefonunu dahi açmayan arkadaşlarımız, artık “ Acaba kim arayacak ?” diye telefon başında beklemek durumunda…
- Misafirin milliyetini beğenmeyip tura dahi çıkmayan rehber arkadaşlarımız bugün hangi tur olsa çıkarım konumundalar.
- Müşteri beğenmeyen taşıma şirketleri bugün itibariyle milliyet seçmeden taşıma pozisyona geldiler.
-Artık her para ödeyenin müşteri olduğunun farkına varıldı.
-Havalimanında dahi ismiyle karşılamamızın yasak olduğu müşterilerimizi mumla arar olduk. Birçok hatamızdan bu durumda ders çıkaracağız.
-Tanıtımın ne kadar faydalı olduğunu, marka değerimizi arttırdığını ve olayların normale dönüşünde önceliklerin bizim lehimize olacağının farkına varıyoruz böylelikle.
Bence sezon başlamadan kısmen de olsa sezonu kapattık. Bütün meslektaşlarımın, bu doğrultuda çalışarak artık 2021 yılına yönelmesini salık veriyorum.
Tüm meslektaşlarımın "devletten ne bekliyorsunuz?" şeklinde soruları olacaktır.
Ben bunu acenteler için söylüyorum; 2020 yılında müze biletlerinde sembolik bir ücret almalarını öneririm. Biliyorsunuz, işten çıkarılan personel için işsizlik maaşı veriliyor ve bu işsizlik maaşı özelinde personel çıkarılmadan çözülmesini diliyorum. Aynı zamanda 6 ay boyunca sigortaların devletçe karşılanmasını bekliyorum. Böylelikle hiçbir firma kalifiye personel çıkarmadan yoluna devam eder.
Vergilerin de yılsonuna kadar ertelenmesi beklentim var. Böyle bir çalışma neticesinde devlet eliyle yapılan yardımlarla krizden fazla etkilenmede yolumuza devam edeceğimizi düşünüyorum.Hayat devam ediyor ve yapmış olduğumuz bu meslek bence dünyanın en iyi mesleklerinden birisi.Demoralize değil motive olup başarılarımıza hep birlikte yenilerini katacağımızdan eminim.
Murtaza Kalender
TravelShop Turkey Genel Müdürü
Sektör markalaşmaya ve tanıtıma odaklanmalı
Gerçekleştirdiği Workshoplar ile Türkiye tanıtımına önemli katkılarda bulunan ve turizm faaliyetleri ile ülke ekonomisine katma değer yaratan ülkemiz turizminin sevilen ismi TravelShop Turkey Genel Müdürü Murtaza Kalendar Koronovirüs nedeni ile zarar gören turizm sektörü ile ilgili önemli tavsiyelerde ve gelecek öngörülerinde bulundu.
20 Mart 2020 - 16:00
YORUMLAR