Belgravia'nın kalbine eşsiz stil ve lüks anlayışını getiren ve en iyi İngiliz işçiliğini yansıtacak zanaatkarlarla tasarlanan otel, Buckingham Sarayı, Knightsbridge ve diğer ikonik noktalara yürüme mesafesinde yer alıyor.
Özel Destinasyon
Hopkins Architects tarafından çevredeki tarihi mimariyle kusursuz uyum içinde tasarlanan otel, doğal ışıkla dolup taşan şık ve ferah bir estetiğe sahiptir. Tesis, ödüllü uluslararası peyzaj mimarı Enzo Enea tarafından tırmanan yasemin ve salkım sarmaşıklar ve 120 yıllık iki Japon akçaağacı (Avrupa'da türünün en eski ağaçları) ile peyzajı yapılan geniş, cadde dışı bir avlunun etrafında yer almaktadır. Kalabalık Belgravia'da nadir bulunan bu arnavut kaldırımı döşeli merkezi ön avlu, konukların kolay ve otelin Rolls-Royce Phantom II, hibrid Bentley Bentayga, 1960 model vintage Austin taksi ve özenle restore edilmiş bir 1935 Rolls-Royce Phantom Sedanca de Ville'den oluşan lüks otomobil koleksiyonu ile ulaşımdan yararlanmalarına olanak tanır.
Seçkin Konaklama ve Etkinlik Mekanları
The Peninsula London, dünyaca ünlü mimar ve iç mekan tasarımcısı Peter Marino tarafından, büyük İngiliz evlerinden ve çevredeki doğadan esinlenerek tasarlanan zarif iç mekanlarını doğal ışıkla dolduran şık ve ferah bir estetiği de bünyesinde barındırıyor. Otelin 190 geniş konuk odası ve süitinin büyüklüğü 50 metrekareden başlıyor ve şık özel konut hissi uyandıran özel mobilyalar, tekstil ürünleri ve orijinal sanat eserleri içeriyor. Tüm odalarda maun panelli giyinme odaları, bal oniks taşlı banyolar ve ünlü İngiliz zanaatkârlar tarafından hazırlanmış özel donanımlar bulunmakta; birçok oda ise Wellington Kemeri ve tarihi Belgravia'nın eşsiz manzarasına sahip yüksek tavan ve pencerelere sahip.
Birinci Sınıf Mutfak Deneyimleri
The Peninsula London'ın şık ve rafine restoran, bar ve salonlarında dünya standartlarında yemek ve içeceklerin tadını çıkarabilirsiniz.
The Lobby'de geleneksel Peninsula Çay Saati ve küresel esintiler taşıyan yemekler yüksek tavanların altında ve canlı müzik eşliğinde servis edilmektedir. The Peninsula Boutique and Café'de gün boyunca salatalar, sandviçler ve tatlılar da dahil olmak üzere daha günlük lezzetler ve lokal misafirlere rahat bir ‘take away’ (paket servis) konsepti sunuluyor.
Canton Blue ve bitişiğindeki bar Little Blue'da yenilikçi Çin mutfağı, kokteyller, çaylar ve CAP Atelier'den Henry Leung'un egzotik dekoru Asya ve İngiliz kültürlerinin baharat ticareti birlikteliğini kutlamaktadır.
Ekim ayının başlarında otelin şık rooftop restoranı Brooklands açılacak ve Michelin yıldızlı Şef Direktörü Claude Bosi'nin Modern İngiliz mutfağı, mimarlar Archer Humphreys tarafından klasik İngiliz havacılık ve motor sporlarından esinlenen bir mekan koleksiyonunda sergilenecek. Ayrıca sekizinci katta yer alan Brooklands Bar, St Pauls'den Battersea'ye uzanan Londra’nın eşsiz silüeti ve panoramik manzarasını sunuyor.
The Peninsula London Genel Müdürü Sonja Vodusek otel açılışıyla ilgili olarak "The Peninsula Londra'nın kapılarını ilk konuklarımıza açmak benim ve ekibim için gurur verici bir an. Dünyanın en dinamik şehirlerinden birinde hem yerel sakinleri hem de uluslararası ziyaretçileri bu olağanüstü tesisi deneyimlemeleri ve The Peninsula'nın sofistike konukseverliği ve hizmetinin keyfini çıkarmaları için ağırlamaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu eşsiz otelin yapımı uzun yıllar süren yaratıcı bir proje oldu. The Peninsula otuz yılı aşkın bir süre boyunca Londra'da mükemmel konumu aradı ve şimdi çok fazla zanaat, özen ve düşünceden sonra ve çalışanlarımızın adanmışlığı sayesinde otelimizin sadece Londra'da değil, gelecek nesiller boyunca küresel olarak öne çıkacağını umuyoruz." dedi.
"Best of British" Zanaatkarlarla Yaratıcı Ortaklıklar
The Peninsula London'ın mükemmel küratörlüğü ve özünde İngiliz estetiği, ülkenin en beğenilen sanatçı ve yaratıcılarından bazılarıyla yapılan özel iş birlikleri sonucu kapılarını açmaya hazırlanıyor. Moda tasarımcısı Jenny Packham, şık ve kalıcı kokularıyla ünlü İngiliz parfümcü Timothy Han ve The Royal Drawing School'dan 40'tan fazla sanatçının da aralarında bulunduğu bu yaratıcı ortaklar tarafından özel olarak hazırlanan tasarım öğeleri ve olanaklar, otelin tüm kamusal alanlarının yanı sıra konuk konaklama birimlerini de süslemektedir.Daha fazlası…
The Peninsula London'da bu yılın ilerleyen dönemlerinde, otelin Spa ve Wellness Merkezi'nde zihin-beden terapilerinden oluşan geniş bir menü; tam donanımlı modern fitness merkezinde sunulan egzersiz dersleri ve atölyeler ve çarpıcı bir şekilde aydınlatılmış 25 metrelik kapalı yüzme havuzunda yüzme de dahil olmak üzere çok çeşitli rahatlama ve konfor seçenekleri de konuklara sunulacak.
Üst düzey alışverişten hoşlanan konuklar otelin zemin katındaki pasajda Asprey London, DMR - David M Robinson Jewellery and Watches, Mouawad, Moussaieff Diamond gibi dokuz lüks butiğin keyfini çıkaracaklar.
Otelin Kasım ayından itibaren açılacak özel etkinlik mekanları da unutulmaz bir izlenim bırakıyor. En görkemli alan olan St. George Balo Salonu, ziyaretçilerin yanı sıra içine araç da sığabilecek büyüklükte asansörlere sahip. Ayrıca farklı büyüklüklerde değişen şık ve yapılandırılabilir konferans salonları ve film gösterimleri için 15 kişilik özel sinema odasının da yer aldığı tüm alanlar, kusursuz işlevsellik sağlamak için yüksek teknoloji ile donatılmış olup otelin özel etkinlik ekibinin özenli ve titiz hizmetini sunuyor.
Aralık ayında, üçü geniş özel balkon ve teraslara sahip dört özel süit, özel davet toplantıları için görkemli mekânlar da misafirlerin kullanımına sunulacak. Otelin en görkemli süiti olan The Peninsula Suite’te özel bir sinema odası ve fitness merkezi bulunuyor.
Eşsiz Misafir Olanakları ve Hizmetleri
Tüm The Peninsula otellerinde olduğu gibi, The Peninsula London da misafirlerine mükemmel konfor ve kusursuz hizmet anlayışı ile markanın detaylara olan özenini yansıtacak. İster oda içi olanaklar ve teknoloji; ister ilham verici, destinasyona özgü sanat programları ve kültürel deneyimler; ister Peninsula Time (tamamen esnek check-in ve check-out) ve PenChat (7/24 hizmet veren dijital concierge servisi) gibi küresel tescilli hizmetler aracılığıyla olsun, otel The Peninsula'nın misafirlerine ve daha geniş bir topluluğa olan kalıcı bağlılığını örneklemektedir.
YORUMLAR