Ak Parti milletvekillerince hazırlanan Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunuldu. Yasa teklifinde, otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart, misafirhane ve kamping gibi konaklama tesislerine ilişkin “genel bütçe geliri olarak tahsil edilmek üzere konaklama vergisi ihdas edilmesi” öngörüsüne yer verildi.
 
Yasa teklifinde, konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetten yararlananlara sunulan yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, plaj, termal ve benzeri alanların kullanımı hizmetleri gibi diğer tüm hizmetlerin, verilen hizmetin bedeli üzerinden, vergiye tabi tutulması öngörüldü. Teklifte, verginin oranı yüzde 2 olarak belirlenirken, “Ancak, 6802 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeyle, 31/12/2020 tarihine kadar konaklama vergisinin oranının yüzde 1 olarak uygulanması öngörülmüştür” denildi.
 
Ülkede ve uluslararası ilişkiler alanında yaşanan olumsuzluklar, darbe girişimi, ülke güvenliğine ilişkin olumsuz algı yaratma çabaları nedeniyle 2016 - 2017 yıllarında daralan turizm sektörünün 2018 yılında toparlanmaya başladığını, bu kez karşımıza Amerikalı rahip Andrew Brunson krizinin çıktığını, bu evrede kurların iki katına çıktığını anlatan ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, “Sektör yeni yeni kendine gelirken, bu kez art arda gelen darbelerle uğraşmaya başladı” dedi. 2019 yılına gelindiğinde Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın kurulmasıyla otellerin cirolarının binde 7.5'ini “ajans payı” olarak ödeme zorunluluğu getirildiğini anlatan İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Turizm Geliştirme Ajansı payının ardından Thomas Cook’un iflası patlak verdi. Bunlarla baş etmeye çalışırken bu kez 2019 yılının sonuna geldiğimizde karşımıza ‘konaklama vergisi’ çıkıyor. Yasa teklifine bakıldığında, konaklama tesislerinin tüm gelirleri üzerinden vergi alınması söz konusu. En fazla döviz girdisi sağlayan, cari açığın kapatılmasında önemli rol oynayan, en fazla istihdam sağlayan, ekonominin çarklarını yağlayan sektöre üst üste yükler bindiriliyor. Turizm sektörü, ülkemizin içinde bulunduğu koşullara rağmen zoru başarmak için mücadele ederken vergiye dayalı ek yükler getiriliyor.”
 
Tüm olumsuzluklara rağmen direnerek ayakta kalma mücadelesi veren turizm sektörünün getirilen yüklerin altından kalkamaz hale geldiğini anlatan Mehmet İşler, şu görüşleri dile getirdi:
 
“Sektör, önünün açılmasını, çözüm bekleyen sorunlarının çözülmesini, yasasının çıkarılmasını, önündeki engellerin kaldırılmasını beklerken ciddi vergi yükleriyle karşı karşıya kalıyor. 100 milyar doların üzerinde stok hacmi olan konaklama sektörü kırılma noktasına geldi. Böylesine bir konjonktürde turizm sektörünün daha fazla üzerine gelinmesi yanlış. Sektörün yakın gelecekte KDV artışıyla karşı karşıya kalmasından korkarız. Böyle giderse tesislerimizin anahtarlarını teslim etmek zorunda kalacağız.”