"Afilli bir CV hazırladınız, gömlek, kravat, ütülü pantolon veya yapılı saç, döpiyes, topuklu ayakkabı… Şıkır şılkır giyindiniz. Referanslar sağlam. Sıra mülakatta. Zaten ağzınız da laf yapıyor ama dikkat. Eksik bilgi vermeyin, yanlış bir şey söylemeyin.
Örneğin; Yabancı diliniz her türlü yazışma, konuşma ve mehabbeti sürdürmekte yeterli değil ama siz iyi dediniz. Velev ki patron inandı kontrol etmedi ya da o dili bilmiyor. Peki 2 gün sonra karşınıza bir yazışma bir görüşme çıktı. Eksikliğiniz belli olmayacak mı?
Mülakatta en son aldığınız maaşı sordu, siz 2 alıyorken 3 dediniz. Peki siz çalışırken katagoriniz belli olmayacak mı? Böyle durumlarda, hani işyerlerinde bazı eşyaların üzerinde yazar ya "yangında ilk kurtarılacak" diye. İşte kriz anında "ilk çıkarılacak" personel şişik maaşlılardır.
Bence CV'lere talep edilen maaş diye bir bölüm açılmalı. Boşa vakit kaybını önler. Adam nitelikli sekreter arıyor. Aynı vasıflarda onlarca başvuru var. Ancak patronun verebileceği maaş üç aşağı beş yukarı belli. Diyelim ki 20.000 TL. Kişi; oturup müracaat ediyor, mukabilinde yazışıyor, ardından görüşmeye çağrılıyor, giyinip kuşanıp vakit harcayıp işyerine gidiyorsunuz. Kafanızda ki maaş 35.000 TL. Mülakata alınıyorsunuz. Her şey güzel, sıra maaşa geliyor. İstenen rakamı duyunca, teşekkür ediyorlar ve "biz sizi ararız" diyorlar. Zınk diye kalıyorsunuz. Koskoca bir gününüz gitti, sinir sisteminiz alaşağı oldu. Değer mi? Baştan herkes yazsın talebini. Çünkü ne işveren vereceğinin 2 katını verebilir, ne de iş talebinde bulunan yarı maaşı kabul eder. Böylece boşa hacanan eneri ve vakit kaybı önlenmiş olur.
Masanın öbür tarafından konuşmak kolay derseniz, gelin bir orta yol bulalım. Buradan olay nasıl gözüküyor bir bakalım.
Akıllı hiçbir patron, dönen iş çarkını durdurmak yani iyi personeli maaş nedeniyle çıkartmak istemez. Kısadır ömrü bu tür işletmelerin. Aynen akıllı bir çalışanın, sadece %15-20 fark nedeniyle oturmuş düzenini, ortamının nasıl olacağını bilmediği, tanımadığı bir işyerine değişmeyeceği gibi. Eğer bir işyerinde hakka giriliyor, çalışanlara adil davranılmıyor, eksik veya gecikmeli maaş veriliyorsa, verilenler bir lütufmuş gibi sunuluyorsa işi emeği yansıtan insanın motivasyonu düşer.
Kısaca demem odur ki;
Eğer işinizi yürüten, çarkı döndüren, güvenilir bir personeliniz varsa, siz ona maaş veremezsiniz, o maaşını sizden tıkır tıkır alır.
Tabi eğer akıllı bir patronsanız…
Saygılarımla
Cem Polatoğlu"
YORUMLAR