Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Turizmin duyaenlerinden gelecek öngörüleri

TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve TTYD Başkanı Oya Narin; Prof. Dr. İbrahim Birkan’ın turizmin geleceğine yönelik sorularını yanıtladı.

Turizmin duyaenlerinden gelecek öngörüleri

TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve TTYD Başkanı Oya Narin; Prof. Dr. İbrahim Birkan’ın turizmin geleceğine yönelik sorularını yanıtladı.

Turizmin duyaenlerinden gelecek öngörüleri
04 Şubat 2019 - 10:06

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narın’ın açıklamaları şöyle: “Turizm, ülkemiz ekonomisinde önemli bir yere geldi. Artık bugüne kadar yaptığımızın dışında turizmi farklı şekilde yapma vakti geldi.

Önümüzdeki 30 yılda daha fazla ne yapabilirize bakmamız gerekiyor. Eğer bunu yaparsak önümüzdeki 30 yılda 2 trilyon dolar gelir elde edebiliriz. Artık verimliliği artırmalıyız. Bu noktada kafa kafaya verip önümüzdeki 30 yılın planlamasını yapmalıyız.

“Rehavete kapılmamalıyız”
Türkiye turizm sektörü olarak birçok avantaja sahibiz. Ancak avantajlarımız olsa da bizim rakiplerimiz de var. Bu nedenle gelişimimizi planlamalıyız. Aksi halde sıkıntı yaşarız. İstanbul 13 milyon turist sayısına ulaştı. Bu sayı 20 milyon olduğu zaman ne olacak? Bütün bunları konuşmalıyız. Şu an ivme iyiye doğru giderken rehavete hiç kapılmamalıyız.

“Finansman ihtiyacımız var”
Turizmin geleceği için bir diğer önemli konu ise finansman ihtiyacıdır. İşletme sermayesine ihtiyacımız var ve bu durum bizim finansman ihtiyacımızı tetikliyor. Fiyatlarımızı ve kişi başı geliri artırmak istiyorsak finansmanda rahatlamalıyız.” 

Firuz Bağlıkaya: “Dayak yiyerek bu noktaya geldik”
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya ise Prof. Dr. İbrahim Birkan’ın sorularına şöyle cevap verdi: “Bu sektörün başarısı krizleri nasıl atlattığı ile doğru orantılıdır. Turizm sektörü olarak her 3 yılda bir krizlerle karşı karşıya kaldık. Adeta dayak yiyerek turizmi bu noktaya getirdik. 2016 yılında yaşadığımız kriz ile alternatif pazarların önemini gördük. Bu kriz ile pazar çeşitliliğini artırdık.

“100 milyon turist, 100 milyar dolar hayal değil”
Önümüzdeki sürece umutla bakıyoruz. Almanya, Fransa, İngiltere pazarlarında eski sayıları yakalayamasak da Türkiye turizmi 2018’i rekorlarla kapattı. Bu pazarların eski gücüne kavuşması ile çok daha iyi noktalara geleceğiz. 2019, 2020 ve 2021 yılları her hangi bir aksilik olmazsa rekorların yaşanacağı yıllar olacak. 100 milyon turist, 100 milyar dolar turizm geliri hayal değil. Dinamik ve azimli bir sektörüz. Huzur ve güven eksikti şimdi onlar da var.

“Destinasyon tanıtımına ağırlık vermeliyiz”
Finansman ihtiyacı turizm sektörünün tüm paydaşlarında var. Finansman bizim için hayati bir nokta. Turizm sektörü çok önemli bir sektör ama kim nereye çekerse oraya giden bir sektör. Hepimiz tanıtım çalışmaları yapıyoruz. Şimdi de Turizm Bakanlığı tarafından bir fon oluşturuluyor. Bu fon dahilinde turizm sektörü temsilcileri çalışırsa daha iyi olacaktır. Bu fonda tüm sektör örgütlerinin görüşleri alınmalı. Bu fon ile bir kaynak oluşacak. Bu fon ile destinasyon tanıtımına ağırlık vermeliyiz.

Geleceğimizi planlamalıyız. Planlamalar içine sadece tanıtımı değil, yatırım stratejilerini de almalıyız. Bizde turizm kıpırdadığı zaman her yer otel doluyor. Ama Barcelona’da bir otel yapmak isterseniz size 8-9 yıl sonrası için izin veriyorlar. Çünkü ihtiyaca göre hareket ediyorlar. Şimdi kişi başı gelirleri konuşuyoruz. Türkiye’de turist başı gelirimiz neden 700 dolar? Çünkü otelimiz 5 yıldızlı otelin dışı 3 yıldızlı. Turistlerimizi sokağa çıkaramıyoruz. Kültür aktivitelerine, konserlere, sergilere, yemek yemeye götürmüyoruz. Bu konuları düzeltmemiz lazım. Biz şu ana kadar sahada başarılıydık artık masa başında da çalışıp planlamalar yapmalıyız.”

Osman Ayık: “Türkiye turizmi olumlu etkilenecek”
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık’in açıklamaları ise şöyle: “Türkiye, önümüzdeki yıllarda dünya turizmindeki gelişmelerden olumlu etkilenecek. Dünya turizmi hızla büyüyor. Bizim için önümüzdeki 30 yıllık perspektif olumlu verilerle dolu. Dünya küreselleşti. Bunun iki nedeni var. Ulaşım ve veri. Bu iki olgu insan alışkanlıklarını değiştirdi. İnsanlar artık dünyadan haberdar oluyor ve deneyim arzuları artıyor. İnsanlar bu nedenle daha kısa aralıklarda daha çok seyahat ediyor.

“Şu an göstergeler gayet iyi”
Kuzey Akdeniz’de 11 ülke var ve bu ülkelerin dünya turizmindeki payı yüzde 13,5. Bu ülkeler içinde biz de var. Bu oran da iki haneli büyüme demektir. Bu noktada bizim hata yapmamamız gerekiyor. Tecrübemiz yeterli. Ülke olarak turizm sektöründe önemli hikayeler yazdık. Kayıplarımız da oldu. 2016’da ciddi bir sıkıntı yaşadık. Ancak bu süreci geride bıraktık ve şu an göstergeler gayet iyi. Bu saatten itibaren eşgüdüm çok önemli. Kamunun atacağı adımlar da önemli. Sürdürülebilirlik kavramından uzaklaşmadan içini doldurmalıyız. İnovasyonu da işin içine dahil etmeliyiz. Bunları sağlarsak bizim için belirlenen hedefleri aşabiliriz.

“Devletin harcadığının 5 katını harcıyoruz”
Önümüzde büyüyen bir veri var. Bu veriyi nasıl kullanacağımız çok önemli. Acil olarak bu veriyi analiz ederek önümüzdeki yıllar için stratejimizi belirlemeliyiz. Arz odaklı bir gelişim değil talep odaklı bir gelişim planlamalıyız. Sonra da bu talebe uygun müşteri eğilimlerini de dikkate alarak tanıtım yapmalıyız. Burada yönetişim anlayışına ihtiyacımız var. Kamu ve özel sektör arasındaki kanallar açık olmalı. Yerel yönetimler ve otoriteler turizm için bizimle birlikte hareket etmeli. Turizm tanıtımı için biz devletin harcadığının 5 katını harcıyoruz. Bu harcamayı bütünsel olarak yapmalıyız. Bunları başarırsa sıkıntılardan az etkileniriz.

“Oranlara çok takılmamalıyız”
Turizm Geliştirme Fonu için otellerin cirodan vereceği oranlara çok takılmamalıyız. Burada önemli olan doğru kurgudur. Sektör için kaynak yaratılması gerekiyorsa elimizi taşın altına koyacağız.”


YORUMLAR

  • 0 Yorum